SON DAKİKA
SON DAKİKA


Anlam yüklü şehir
19.02.2020

Merhabalar,

İlkokul 3.sınıfta ayrılmıştım doğduğum şehirden. Anne-baba meslekleri nedeniyle farklı şehirlerde geçen yıllar, doğduğum şehre özlemi de getirmişti beraberinde. Sadece yaz tatillerinde gelebiliyor olmak yetmese bile çok iyi geliyordu. Trabzon deyince akan sular dururdu, herkesin kendi memleketine hissettiği duygular gibi.. Trabzonspor ise futbol takımı olmanın ötesindeydi benim için o yıllarda. Sadece benim için değil, tüm Trabzonlular için. Yaz döneminde geldiğimizden maçlara gitme şansımız olmazdı ama sezon açılışlarını heyecanla beklerdim. O yıllarda, ellerinde fikstürlerle maçları takip edip skorları kaydeden fanatik Trabzonsporlu iki teyzem sayesinde her gelişmeden haberdar olurdum.

Ortaokul 1. sınıfı bitirdiğim yaz tatiliydi ve okullar açılıncaya kadar çok sevdiğim şehirdeydik kardeşimle birlikte. Aralarında bir kaç yaş bulunan ve o zaman 25’li yaşlara bile ulaşmamış, aynı zamanda birbirlerine maça gitme arkadaşı da olan 2 teyzemin yaklaşan Trabzonspor sezon açılışına gideceğinden çok emindim. Bu açılış için önce evden izin almaya çalışıldı ama yapılacak işler hatırlatıldı ve açılışa gitmelerinin tasvip edilmediği bir kez daha söylendi. O yıllarda da kadın taraftarlar vardı ama şimdi ki kadar çok olmadığından gidişlerine onay verilmesi çok kolay olmazdı fakat onların Trabzonspor aşkı o kadar büyüktü ki, bir şekilde ikna ederlerdi. İlçeden merkeze maça gelmek için her türlü ikna yolu denenirdi elbette, yapılacak işler önceden halledilir, gitmeye engel oluşturabilecek bir şey bırakılmazdı. O yaz bizim olmamız ve ısrarımız, dedem tarafından izin verilmemiş olmasına rağmen, bir bahaneyle ilçeden şehir merkezine gelmemizi kolaylaştırmıştı. Açılış için izin alamayınca okulla ilgili bir aktivite olduğunu söyleyerek iki teyzem, kardeşim ve ben Trabzonspor açılışına gitmek için heyecanla yola çıkmıştık. Şimdilerde olmayan Avni Aker stadyumuna heyecanla gelişimizi, çok kalabalık olduğu için uzun bir süre bekleyişimizi, içeriye girince yaşadığımız heyecanı, eğlenceyle başlayan o büyük coşkuyu dün gibi hatırlıyorum. Futbolcuları yakından görmek nasıl güzel ve farklı gelmişti bana. Açılışın bitmesinin ardından müthiş bir mutlulukla stadyumdan çıkmış, doğruyu söylemediğimiz için biraz da tedirgin çabucak eve dönme telaşı ile yola koyulmuştuk. Eve geldiğimizde hava kararmak üzereydi, hem çok mutluyduk hem de biraz mahçup. Biz kapıdan içeri girerken evdekiler yemek için hazırlanmış masaya henüz geçmemişlerdi ve pür dikkat haberler izleniyordu. Tam “gününüz nasıl geçti?” diye sordukları vakit televizyonda Trabzonspor sezon açılışından bahsedildiğini duyduğumu, ekrana sırtım dönükken hemen yüzümü döndüğümü ve o esnada ekranda sağımızda ve solumuzda teyzelerimiz, ortalarında da kardeşimle ben olduğumuz görüntüyü görünce gözlerime inanamadığımı hatırlıyorum. Bir de evdekilerin bir ekrana bir bize bakarak yaşadığı şaşkınlığı.. Bir kaç saniyelik görüntü bile, bir şey söylememize gerek kalmadan gitme amacımızın anlaşılmasına neden olmuştu tabi ki. Önce yaptığımızın doğru olmadığı söylendi, sonra bizim mutluğumuzu görünce onlar da mutlu oldu. O gün giydiğim kıyafetlerimi bile ekranda gördüğüm haliyle bugün hatırlıyorum. Trabzonspor aşkı ve yeğen sevgisiyle bir bahane bularak gidilen açılış sonrasında yaşadıklarımız, aslında hayat boyu unutulmayacak bir ders niteliğindeydi. Bu şehir için takım, futboldan öte bir duygu olsa da doğruluktan şaşmamak en güzeliydi ve gerçeklerle hiç olamayacak şekilde yüzleşmek belki de hayatın gerçeğiydi. Trabzon ve Trabzonspor’a yüklediğimiz anlamın büyüklüğü de bir başka gerçek elbette.

Bu vesile ile uzun bir hastalık mücadelesinden sonra kaybettiğim teyzemi rahmetle anarken, onlara bize yaşattıkları şu anda bile hissettiğim o güne ait heyecan için yıllar sonra olsa da teşekkür ediyorum.

Sağlıcakla kalın…

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap