SON DAKİKA
SON DAKİKA


Tüberküloz çanak çömlekten geçmez
4.11.2019

Tüberküloz yani verem hastalığı ülkemizde maalesef halen görülmekte olan bir hastalık olup bulaştırıcılığı olduğu için toplumsal sorumluluk isteyen bir hastalıktır. Tüberküloza yakalanan bir kişi bu hastalığı toplumsal bir hastalık gibi görebilmesi için hastalığı hakkında yeterli bilgiye sahip olması gerekir. Bir tüberküloz hastalığının tanısını koyana kadar hasta zaten aynı ortamda yaşayıp aynı havayı soluyan kişileri mikropla tanıştırmış olur. Vücudun mikropla tanışık olması kişinin hasta olduğunu göstermez. Sadece bağışıklık durumu baskılandığı takdirde bu mikroplar vücudun savunma hücrelerini yenik duruma düşürerek hastalığın ortaya çıkmasına sebep olur.  Tüberküloz tanısı alan bir kişi en azından tanısı konulduktan sonra bulaştırıcılığı kaybolana kadar kendini izole etmesi gerekir. Ancak bulaştırıcılığın kullandığı eşyalardan tabak çanaktan geçmeyeceğini de bilmelidir.

DOĞRUDAN GÖZETİMLİ TEDAVİ NEDİR?

Tüberküloz hastaları nerdeyse bir avuç ilaç içerler üstelik bu ilaçların hepsini birlikte ve aç olarak almalarını isteriz. Bu durumda hastalarda ilaca karşı bir isteksizlik oluşabileceği gibi ilaçların mide ve karaciğere yan etkileri de görülebilir. Maalesef bu ilaçların iğne formu yoktur ve bu kadar fazla ilaç olmasının sebebi ise 4 farklı ilacın etki ettiği akciğer içi farklı ortamlarda farklı durumda bulunan basillerin olmasıdır.  Hastalar ilaçlarını içmekte zorlandıkları zaman gün atladıklarında ya da eksik doz ilaç aldıklarında hastalığı tedavi etmemiz mümkün olmadığı gibi tedavi edildi gibi gözüken hastalığın sonradan tekrarladığını görürüz. İşte bu yüzden Sağlık Bakanlığının bir uygulamasıdır doğrudan gözetimli tedavi şekli.

İlaç içiminin münkünse bir doktor ya da hemşire gözetimi altında verilmesini isteriz. Bu mümkün olmayacaksa bir hasta yakınını da bu işte görevlendirebiliriz. Bazen ilaçları tolere etmek zor olabilir. Mide bulantısı kusma olabilir. Böyle durumlarda karaciğer toksisitesi gelişmiş olma ihtimali üzerine kan tahlili yapılır. Eğer anlamlı karaciğer toksisitesi geliştiyse ilaçlara bir müddet ara verilir ya da toksisite gelişmediği halde tolerasyonda güçlük çekerse yatırılarak da tedavisine devam edilebilinir.

TÜBERKÜLOZ GEÇİREN HASTALARIN YAKINLARI

Tüberküloz tanısı almış bir hastayla aynı odada uzunca bir süre vakit geçiren kişiler akciğer filmi çekilerek hastalık onlara da bulaştımı diye bakılır. Eğer ortada hastalık yoksa ilk 2 yıl tüberküloz geçirme riski olacağı için öksürük kilo kaybı, iştahsızlık, gece terlemesi gibi şikayetler olduğunda doktora başvurmasını isteriz. Çocuk ve gençlere basil bulaşı oldu mu diye PPD testi yaparız. Pozitif olması yakın zamanda basille karşılaşmış olduğunu gösterir ki bu da yaş 35’in altında olanlarda koruyucu tedaviye alınması gerektiğinin göstergesidir. Tüberküloz tedavisine başladıktan sonra balgamdaki basil yoğunluğuna göre bulaştırıcılığın 1 hafta 10 gün arasında azalmasını ve kaybolmasını bekleriz. Aylık balgam tahlillerinde basil aranması rutin tetkikimizdir ve basili tamamen ortadan kaldıramadığımız durumlarda kullandığımız ilaçlara dirençli basille hastalığın oluşmuş olabileceği düşünülür. İşte ilaçlara dirençli bir tüberkülozla karşı karşıyaysak bu hastaların tedavileri daha özel merkezlerde yapılır ki bunların tedavileri daha meşakkatlidir.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap