Orakla doktora saldırı!!! Çok mu şaşırdınız ya da çok mu dikkate aldınız? Ülkemizde kadın şiddetinden sonra normalleştirilen diğer bir konu da hekim şiddeti. TTB aile hekimliği mensubu bir arkadaşın kendi sosyal medyasında paylaştığı bir yazı gözüme ilişti. “Orakla doktora saldırı-orakla-orakla! Orağın hastanede ne işi var” şeklinde bir paylaşım. Sevgili meslektaşım, ben yıllarca belinde silahı olan hastalara poliklinikte baktım. Orak en azından yaralar, zaman kazandırır, silah bir anlık öfkeyle adam öldürür. Sağlık çalışanlarının en yakınında duran insanların bile istedikleri tarzda bir hizmet almadıkları zaman söylediği bir  laftır “ama şimdi bu hekimler dayağı hak etmiyor mu” lafı.

Acil serviste hastane girişlerine dedektör kontrollü bir polis istesek çok fazla bir şey mi istemiş oluruz? Özel güvenlik çalışanlarının çoğu zaman idare tarafından arkalarında durulmadığı için sessiz kaldıklarını gördüm. Birçok beyaz kod vakasına bizzat şikayetçi ya da şahit olarak gittim. Kazanımlarımızı kesilen cezaları ibret olsun diye acil girişine, hasta haklarının olduğu tabelanın yanına asalım dedim. Ama hastaneye gelen hastalara iyi bir imaj uyandırmaz dendiği için hep idare tarafından bu tarz istekler görmezlikten gelindi. Yanlışlara sustuk, hakaretlere göz yumduk, hekimlik saygımızı yitirdik ama tutulan alkışa da inanmadık.

Şimdi orakla saldırı olmuş diyen bu meslektaşıma şöyle seslenmek istiyorum: Hekime, sağlık çalışanına saygı duyulmayan bir ülkede maalesef daha çok saldırı çeşitleri duyarsın. En acısı da bana dokunmayan yılan 40 yıl yaşasın misali arkana dönüp baktığında da kimseyi görmezsin.

Biz sağlık çalışanları pandemi döneminde kendimizi kuru kuru alkışlatmak yerine bize kazanımlar getiren konuların üzerine düşseydik şimdi belki de bu şiddet olayını konuşmuyor olurduk.