Kendi iç dünyamıza bir yolculuk yapsak --ben kimim, neden var oldum, nasıl bir hayat yaşıyorum -- acaba bu
yolculukta ne kadar yol kat ettiğinizi düşünürsünüz? .Belki de hiç yol kat
etmemişsinizdir belki de hep başkaları için yaşamışsınızdır. Kaçınız sabah
kalktığında aynaya bakıyor ve bugün kendim için şu faaliyetlerde bulunacağım
diyorsunuz? Belki de yataktan kalkmak bile istemiyorsunuzdur. Ev işi,
çocukları, eşinizin sorumluluğu bir de iş hayatı ekleniyorsa hayatınıza başınızı yastığa gömmek istersiniz ancak yaşam sorumluluğu ne yazık ki onu da yapmanıza izin vermez.
Kaliteli yaşam
nedir sizce hani kaliteli hizmet vermekten ya da almaktan bahsederiz. Peki siz
ne kadar kaliteli yaşıyorsunuz ki çevrenize bunu yansıtmış olabilesiniz. Bir
doktor arkadaşım --biz iş çıkışı kafeye gidip arkadaşlarımızla 1 saat sohbet edip
kahve içiyoruz --demişti. Eve gittiğimizde günün yorgunluğunu üzerimizden atmış
ev ortamımıza verimli bir anne ve eş götürmüş oluyoruz demişti. Gün içerisinde
annelerini evde sabırsızca bekleyen çocuklarımı neden evde 1 saat fazladan
bekleteyim ki diye düşünmüştüm liseye giden kızımla bunu paylaştığımda ben
annemi her haliyle yanımda isterim demişti. Şimdi düşünüyorum da bu doktor
arkadaşım ne güzel söylemiş kızım ise iş hayatına atılıp hayatın sorumluluğunu
üstlendiği zaman bu söylediği sözü
onaylamayacaktır. Uçakta bile hostes acil durumda oksijen maskenizi önce
kendinize sonra çocuğunuza takın diyor.
Evet kendimiz
için ne yapıyoruz evimize ailemize ve iş ortamımıza kendi enerjimizle bir
şeyler katıyor muyuz yoksa görev edindiğimiz işleri mi yerine getiriyoruz.
Psikolog arkadaşımın bir önerisi çok hoşuma gitmişti. Telefonunuzun alarmını
günde 5 kez olacak şekilde ayarlayın ve o alarm çalınca elinizdeki mevcut işi bırakıp sadece kendiniz
için bir şeyler yapın kendi varlığınızın
farkına varın-- demişti. İç dünyanıza bir yürüyüş yapın bakalım kaçınız
kendinizi tanıyorsunuz neden hoşlanıyorsunuz
ve o hoşlandığınız şeylerin kaçını yapıyorsunuz. Bizler iç dünyamızı
emekliliğimize saklayan bir toplumuz benim gönlüm kendi varlığımızı emeklilik
öncesinde keşfetmemizden yana. Özellikle bu pandemi döneminde buna çok
ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Belki de iç dünyamıza yapacak olduğumuz
yolculuğa bilet kesmenin en güzel zamanıdır bu günler.