SON DAKİKA
SON DAKİKA


Her başlangıcın bir hikayesi vardır
20.03.2021

 
14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla hekimlik hayatım boyunca unutamadığım bir anımı sizinle paylaşmak istedim. Düşündüm benim için  önem arzeden hangi olayı ele alsam diye. Beni üzen derinden yaralayan bakışlarını unutamadığım elimin altından kayıp giden hastalarımdan mı yoksa poliklinikte yaşadığım  beni güldüren şaşırtan olaylardan mı bahsedeyim derken benim için başlangıç kabul edeceğim bir hastamla aramda kurulan bağdan bahsetmeye karar verdim.

Poliklinik yaparken enfeksiyon hastalıklarının takip ettiği bir hastayı konsültasyon amaçlı tekerlekli sandalyede getirdiler. Ciddi kilo kaybı yaşamış olan bu hastanın yüzüne baktığımda bu kilo kaybının altından kesinlikle sıkıntılı bir hastalık çıkacağını anlamıştım hastanın cildinde belirginleşen koyulaşma sanki bir tehlike sinyali gibi duruyordu. Hastayı muayene ederken  sekreterimin eğilerek kulağıma  bu hastadan lenfoma (lenf kanseri) düşünülüyor dediğinde gerçekten lenfomayı destekleyecek bütün bulgular mevcuttu. Ama ben  çok büyük oranda akciğer tüberkülozu ve tüberküloza bağlı sistemik tutulumlarının olduğunu düşünüyordum ve bunun içinde hastayı sahiplenmem gerekti. Aksi taktirde  genel durumu hergün daha bozulan ve tanının doğrulanmasını beklemeden tedaviye başlanılması gereken bir durum karşısında hasta tetkik edilirken vakit kaybedecekti. Çünkü hastada böbrek üstü  bezi tutulumu  vardı ve mevcut bulgularla eğer tüberküloz düşünüyorsam, tanıyı doğrulamayı beklemeden hemen tedaviye başlayıp tedaviden tanıya gitmeliydim. Gerçekten  fakültede araştırılması gereken bir durumdu. Ve ben tedaviye başlarken hastama <<Siz gazeteciymişsiniz ben şimdi size acilen sonuçları beklemeden tüberküloz tedavisi başlayacağım ve 1 ay sonra belki siz bana teşekkür edeceksiniz belki de manşet atıp tanımı geciktirdiniz diyerek gazetenizde beni dava edeceksiniz>> 

İşte hekimlik buydu hastanızın aciliyeti durumunda bütün önsezilerinizle hareket edip  risk almaktı. Gerçek hasta gibi davranmak ise hekimine güvenmek onun kendisi için çaba sarfettiğini görebilmekti. Hasta ve hekim arasındaki en güzel şeydi güven .Ben bu hastamla bu diyaloğu yaşadım ve 15 gün sonra  hastamı taburcu ederken bana yaptığı teklif gazetemizde köşe yazısı yazar mısın olmuştu. Hiç düşünmeden kabul ettiğimde hangi gazeteye yazacağımı bile bilmiyordum. Galiba bu süre içerisinde bende ona güven duymuştum. Bu gazetedeki köşe yazarlığım işte böyle başladı. Sanırım iyi ve kararlı bir hekimden neden iyi bir köşe yazarı çıkmasın diye düşünmüştü sevgili hastam.

 

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap