Doktor grubumuza atılan çok güzel bir yazı dikkatimi çekti bugün. Gerçekten söylediği gibi bu yazıyı yazan arkadaşın mesleği mühendislik ise kendisini bu covid enfeksiyonu döneminde bizi bu kadar iyi anlamış olmasından dolayı tebrik ederdim.
Maalesef bu arkadaşın ismini bile bilmiyorum. Bir özel sektörde mühendis olarak çalıştığını ifade eden bu şahıs evde kal günlerinde bolca düşünmeye fırsatı olduğunu ifade ediyordu yazısında. Ve kendisi de dahil olmak üzere özel sektör çalışanlarının parası ödenmediği anda projelerini yırtıp atmaktan yada peyder peyi iş yaparak kendilerini güvene almaktan, olmadı işi bırakmaktan söz ediyordu.
Kararlarını kişisel çıkarları doğrultusunda aldıklarını yazıyordu. “Aslında ben bütün meslek gruplarını böyle sanıyor vicdanım rahat yaşayıp gidiyordum” diye belirtmiş ve “Birden sağlık çalışanları da bizim gibi davranırsa diye telaşa kapıldım” diyor bu arkadaş.
Kendini güvene almak istemiş olacak ki sağlık çalışanlarının çalışma koşullarını araştırmış. Sağlık çalışanlarının 1 ay öncesinden izinlerinin iptal olduğunu ve istifaların kabul edilmediğini istifa ederlerse kamuya bir daha alınmayacaklarını öğrenince rahatlamış. Çalışma şartlarını araştırırken sağlık çalışanlarının tatil günlerinde bayramlarda nöbet usulü çalıştıklarını ve nöbet ayarlamalarından dolayı izinlerini hak edilen sürede kullanamadıklarını kısa süreli bölük börçük kullandıklarını öğrenmiş.
40 günlük extra adli tatiller ve eğitimcilerin yaz tatilini düşününce hele bir de uzman hekimlerin 10-12 yıllık eğitim süreçlerini öğrenince iyice sağlık çalışanlarına üzülür olmuş bu arkadaş. Birde adliye ve milli eğitim personeli çalışmazken, tatildeyken bile maaşlarını tam alırken sağlık personelinin yıllardır doğru dürüst tatil yapmadığını çünkü aldıkları paranın çoğunun döner sermaye odaklı olduğunu, ürettikleri performans doğrultusunda maaşlarına ek para olarak yansıdığını öğrenmiş olması bu arkadaşı ciddi üzmüş. Bir kez daha siz benim verdiğim vergilerle maaşınızı alıyorsunuz diyenlerden utanmış olsa gerek.
Bu sevgili arkadaş lütfen düşünelim demiş: covid+ hasta öğrencileri okutacaksın deseler kaçınız okutur ya da covid + hastalara namaz kıldıracaksın deseler kaç imam namaz kıldırır ya da covid + sanıkların davası görülecek deseler kaç hakim mahkemeyi yürütür vs...
Dürüstçe ben yapmam demiş.
SEN YAPAR MIYDIN?
Adını bile bilmediğim bu arkadaş, zorlu sağlık hizmetinin verildiği şu günlerde sağlık çalışanlarına yapılan şiddeti kendi dilince öyle güzel kaleme dökmüş ki; işte ben yıllardır bunun fark edilmesi için yazdım çizdim söyledim.
Bu sözleri bir sağlık çalışanından değil bir vatandaştan duymak için çabaladım. Benim başaramadığımı evde kal sloganı ile küçücük bir virüs başarmış ve ben bu samimi düşüncelerini kaleme aktaran arkadaşa teşekkürü bir borç bildim.
Yine sözümü bu arkadaşın yazdığı son cümleler ile bağlamak istiyorum;
Uyan Türkiyem... Sana şifa dağıtan bu insanların çok ama çok ahını aldın.
BU SON OLSUN SON...
Giriş Yap
Üye Ol
