Aday adaylığı içi gözükmeyen karanlık bir tünel. Bu tünelde yürürken hiçbir şey görmüyorsunuz. Hissettiğiniz tek şey elinizi kimin tuttuğu ve sırtınızdan hafifçe kimin ittiği. Bir daha böyle bir yolculuğa çıkar mıyım bilinmez ama bu yolculukta iyi ki tanıdığım dediklerimden biri de Meryem.

Meryem bir gün bana ‘Abla bize köşe yazmayı düşünür müsün?’ dediğinde bu sadece haftalık bir yazı yazma teklifi değildi bana göre. Birinin çok yeni tanıdığı birine güvenmesiydi. İnsanların siyasi düşünceleri farklı olsa da birlikte çalışabilme ihtimalleriydi. Kim demiş kadınların kadınlara destek olmadığını? Tam da bunun çürütülmesiydi.

Peki Karadeniz mi? Yaşımı söylemeyeceğim ama Mehmet Ali Yılmaz’ın gülen yüzünün posterlerinin şehirde asıldığı zamanlarda büyüdüm. İnşaat mühendisiysem, siyasetle uğraşıyorsam, Trabzonspor olmazsa olmaz bilinçaltında o posterlerin, başkanlıkların, bakanlıkların mutlaka etkisi vardır.

Peki bir kadın bir kadına bu desteği gösterdiğinde bazı erkekler ne mi yaptı? Uzun uzun yazmamamın nedenlerini anlattılar. ‘Orada yazma Tülay Hanım’, ‘Yomra’yı yazma Tülay Hanım’, ‘Başkanı yazmak sana bir şey kazandırmaz Tülay Hanım’ gibi uzar gider. ‘Seni kimse okumuyor, boşuna havaya girme’ diyenler de oldu. ‘Felsefe yapıyorsun, başka da bir şey yok’ diyenler de. Bununla birlikte çok da destek gördüm. ‘Yaptığın her iş gibi bu da çok kaliteli diyenler’ vardı. Sabah çıkacak yazıyı gece 12’de okuyup sabah güzel mesajlarla uyandığım zamanlar oldu. Bir bayram tebriği için aradığımda, değer verdiğim insanların yazılarını okuyorum ama sosyal medyada paylaşmadığından beğenemiyorum demesiyle şaşırdığım anlar oldu. Bir düğünde herhangi bir toplantıda hiç ummadığım anlarda hiç beklemediğim kişilerden aldığım güzel geri bildirimler oldu. Takip ediyoruz diyenler karşısında acaba mahcup oluyor muyum düşüncesiyle tedirginlikler de yaşadım. İlk defa denediğim ve tam bir yılı dolduran olağanüstü bir deneyim. Benim için özel olan bu günü Meryem’e kocaman teşekkür ederek paylaşmak istedim. Bunu bu şehirde kadınların birbirine desteğini görünür kılmak için bağırarak söylemek, altını üstünü çizerek yazmak istiyorum.

Tabii ki 1,5 yıl önce olmamalı olmamalı diyenlerin; 1 yıl öncede yazmamalı yazmamalı diye ufak çırpınışları oldu. Olmayabiliriz de yazmayabiliriz de her ikisi de benim için olmazsa olmaz değil. Önemli olan, olduğumuzda nelerin farklı olduğunu görmek isteyenlerin görmüş olması. Yazdığımızda neleri yazabileceğinizi görmek isteyenlerin gördüğü gibi.