Kazdığı kuyuya kendisi düşmek pek çok kişi tarafından bir
deyim olarak bilinir ve başkası için hazırladığı kötülüğün kendi başına gelmesi
anlamındadır.
Oysa Fatır Süresi 43. Ayet tefsiri şöyledir: Çünkü
yeryüzünde büyüklük taslıyor ve kötülük tuzakları kuruyorlardı. Halbuki kötülük
tuzakları, kuranların ayağına dolaşıyor. Yoksa onlar öncekilere uygulanan
yasalardan başkasını mı bekliyorlar? Allah’ın yasalarından asla bir değişme
bulamazsın; Allah’ın yasalarından asla
bir sapma bulamazsın.
İnsanlar hakkında kötülük düşünmemek ve onları zora sokacak,
zarar verecek tuzaklardan sakınmak gerekir. Öyle zamanlar olur ki başkaları
için hazırlanan tuzağa, onu hazırlayanın kendisi düşer ve zarara uğrayan da
kendisi olur.
Tarihin silinmez sayfaları şahittir ki, kim hayatı boyunca
rüzgar ekmişse, neticesinde daima fırtına biçmiş; tabağına ne doğramışsa
kaşığına o gelmiştir. Hayatı huzurla yaşamak için, kendisinden başka herkesin
huzurunu kaçırmış olan bu gibi kimselerin dünyada süreceği safa geçicidir.
Firavun, Nemrut ve emsali insanların yaşadıkları zalimane saltanat, ancak
mezarları başına kadar sürebilmiştir.
Kimseye hile yapmayın,
Kimseye tuzak kurmayın,
Kimseyi kandırmayın.
Birilerine tuzak kurma peşinde isen, kuyu kazmak gayretinde
isen bileceksin ki o kazdığın çukura bir
gün sende düşeceksin.
Başkalarının kuyusunu kazanlar, ne kadar aşağıya indiklerini
fark edemezler! Kendi işini bırakıp onun bunun yaptığı işe dil uzatanlar,
arkasından konuşanlar, laf yetiştirmeye çalışanlar toplum önünde her zaman hak
edecekleri değerden fazlasını bulamazlar.
Allah hepimizi kendi işiyle uğraşan, başkalarının kuyusunu
kazmayan kullarından eylesin.