AEK takımı dersini çok iyi çalışmış. Trabzonspor’un yeni transferlerinin henüz adapte olmadığını ve Yusuf Yazıcı’nın yerinin henüz dolmadığını bir kenara not almışlar.

Daha da ilginci, sanki Atina’da 3-1 yenilen onlar değilmiş gibi Trabzon’daki maça müthiş bir motivasyonla çıktılar. Şansları da yaver gitti. Fernandes ve Obi Mikel’in hataları rakip AEK’yı 2-0 öne geçirdi.

  

UEFA yolundaki maçta kıran kırana bir mücadele vardı. Dikkatli bir kadro ile turu daha rahat geçebilirdik. Ne var ki; taraftar desteği ile skoru 2-0’da koruduk ve istediğimiz sonucu aldık. Maçtaki bir diğer şanssızlığımız da Abdülkadir Ömür’ün sakatlanıp sahadan erken  ayrılması oldu. Ancak Abdülkadir Parmak adeta adaşının yerini doldurdu ve iki kişilik oynadı. 

Elbette Abdülkadir’in bu oyununa en büyük etken Avrupa kulüplerinin tribünde onu takip etmeseydi. Aynı şekilde Nwakaeme dün gece bir futbol resitali sundu. Sol kanattaki Yunanlı futbolcu Bakasis’i defalarca aynı çalımla geçmesi maça renk kattı. Sörloth yine soğukkanlıydı ama arkadaşları sürekli yerden oynayınca istediği son vuruşları yapamadı.

Yine de vücudunu iyi kullanan, fizik gücü yüksek bir oyuncu kazandık. Heyecanı yüksek Doğan Erdoğan son dakika Trabzonspor’a hareket kazandırdı. Keşke Karaman Yusuf Sarı

yerine Doğan’ı tercih etseydi. Çünkü Yusuf vasatın altındaydı.

Gelelim neticeye... Trabzonspor Sosa’sıyla, Novak’ıyla, Parmak’ıyla bir yıldızlar karması fakat Ünal hoca büyük

düşünmeli, oyuna zamanında müdahale etmeli.

Bugün Monaco’da yeni rakibimiz belli olacak. Artık rotasyonla vakit harcama lüksün yok hocam. Avrupa yolunda kazandığımız bu havayı koruyacak ilk 11 süreklilik kazanmalı. Tur atlamak güzel. 30 Ağustos Zafer Bayramı’na en anlamlı hediye!