Takım şampiyonluk havasına girmişken Beşiktaş’ı gafil avlayabilirdik. İlk yarıda 5. dakikada erken gelen gol, Trabzonspor’un hücum futboluna güç verdi. Ancak Sturridge yanlış tercihti, oyunu sürekli yavaşlattı. Guillerme de tutuktu, donuktu. Elbette Beşiktaş savunmasının kademede güçlü duruşu Guillerme gibi hızlı oyuncularımızı kesti ama Hüseyin Çimşir, Ekuban’ı ilk on birde başlatsaydı skor böyle olmazdı. Hele bir de Abdülkadir Parmak orta sahada Doğan’ın yerine başlasaydı, Beşiktaş’ı orta alana kilitlerdi. Hakem Fırat Aydınus’un adaletsiz yönetimi de maçın dengesini bozdu, Trabzon’un oyununu engelledi. Neyse ki kalede Uğurcan’ımız vardı. Oyun

istatistiklerine bakınca Beşiktaş 29 şut çekmiş, Trabzonspor’un ise sadece 9 şutu var. Öne geçtiğin maçta skoru koruyacaksın. Tabi ki maçta Sergen Hoca’nın tecrübesi Hüseyin Çimşir’den üstün çıktı. Trabzon’un forvetlerine oyun alanı bırakmadı.

Siyah-Beyazlılar Boateng, Gökhan Gönül ve Boyd’u çok iyi kullandı. Trabzonspor’un da oyun şablonu olmayınca 1-1’den sonra darmadağın oldu. Ekuban’ın 2-1’den sonra oyuna girişi ve Alexander Sörloth’un müthiş performansıyla Beşiktaş yeniden geriye yaslandı ve maç biterken 90+1’de skor 2-2 oldu.Sörloth’un ikinci golüne kadar maçın tamamı yetenekli kalecimiz Uğurcan ile Beşiktaş hücum hattı arasında geçti.

Trabzonspor doğru on birle çıksaydı maçı alırdık. Ekuban’ın girişi oyunu açtı, bunu maçı izleyen herkes gördü. Beşiktaş’ın ikinci yarıdaki baskısını Ekuban’la kırdık. Şampiyonluk yolunda 1 puan çok kötü değil çünkü maç eksiği ile lideriz. Ama kalan maçlar içerisinde cömertçe harcadığımız bu puanları çok arayacağız. Maçın yıldızları Uğurcan ve Sörloth’u alnından öpüyoruz. Trabzonspor şampiyonluk havasını devam ettiriyor.