Fırat Aydınus’un yönettiği Trabzon’un tüm maçları genelde zor geçiyor. Süper Lig’in 4. haftasında Gaziantep ile Trabzonspor arasındaki maç orta sahada geçti. Oynanan oyuna baktığımız zaman Trabzon’a transferler adapte olamamış, çok transfer yapmak takıma yaramamış. Sörloth gibi golcüyü yollayıp, yerine üç kişi alacak yerde Fenerbahçe gibi Cisse gibi etkili oyuncu almalıydı. Takımda kafa topu hakimiyeti yoktu. Kafa topu hakimiyeti, sahaya dizilişi, takım bütünlüğü yapıp oyun kuramadı. 

Abdülkadir Ömür, Baker, Pereira yalnız kaldıkları için istedikleri oyunu yapamadılar. Takım ligi hala hazır değil. Transferde nokta atış olmalıydı. Alınan adamları kim alıyor? Menajer mi, Newton mu? Campi’nin attığı güzel gol takımın galip gelmesine yetmedi, kaptan Pereira’nın taç atışı, korner atışı gibi etkili olunca golle sonuçlandı. Bu takımın takım olması için çok çalışması lazım.

Kaleci Erce Kardeşler Uğurcan Çakır gibi güven vermiyor, topu oyuna sokamıyor. Pereira başarılı oynadı diyebiliriz. Marlon aynı şekilde, Edgar çok iyiydi, oyun kurması mükemmeldi, şanssızlık sonucu sakatlanıp, yerini Campi’ye bırakarak oyundan çıktı. Hakeza Hüseyin Türkmen, fevkalade savunma yaptı. Takımı toparlayan oyuncuydu. Flavio iki maçtır penaltı yaptırarak takımının kaybetmesine sebep oldu. Kırmızı kart görerek takımının iki puan kaybetmesine yol açtı. Baker takımı toparlayan oyuncu. Sonradan oyuna giren Diabate idmansız olduğu için hazır değildi.

Takım santrforsuz oynadığı için ileride etkili olamadı. Geçen yıl şampiyonluğu Gaziantep’te bırakan Trabzonspor, bu yıl da Fırat Aydınus sayesinde altın değerindeki iki puanı Gaziantep’te bıraktı. Bireysel oyuna Trabzonspor neticeye gitmek istedi fakat olmadı.