Herkes oyuncusunu kazanmak için sabır ve özen gösterir. Biz
de elimizdeki değerleri oynatmayarak cezalandırıyoruz. Kimden bahsettiğimi
anlamışsınızdır herhalde… Orta sahanın
beyni, altyapıdan yetişen, Trabzon’un öz evladı Abdulkadir Parmak, Fırtına’nın
değeridir. Abdullah Avcı, evvelki hafta sakat ve formsuz olan kendi transferi
Yunus Mallı’ya yer verirken ‘altın’ Parmak’a kıymet vermiyor.
Yöneticilik de bir meslektir. Yani adı üzerinde idareci; idare
eden, yönetici; yönetendir. Yapılanlara baktığımız zaman ortada ne idare eden
var ne de yöneten. Sorarım sizlere; bu yıldız oyuncunun suçu Trabzonlu oluşu
mudur? Kaç haftadır hatalar zinciri sonucunda alınan kötü sonuçların arkasında
vallahi ben yoktum. Abdullah Avcı vardı. Kim teknik adama hesap sormuştur?
Trabzonspor haftalardır berabere bırakılarak şampiyonluk yarışından
uzaklaştırılmıştır.
Rahmetli Özkan Sümer Trabzon’da teknik adamlık yaparken kendinin yaptığı hatadan dolayı ekibi mağlup olunca kendi kendine para cezası vermiştir. Nerede şimdi öyle hocalar. Avcı, 83 puanla şampiyon olabileceklerini söylemişti. Nerede o tablo? Herkes unuttu ama ben unutmadım. Hemen en zayıf noktada neresi varsa oraya ceza kesiliyor. Tıpkı Milli Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş’in yaptığı gibi; Maçta kimi değişecek? Tabi ki Trabzon’un öz evladı Çaykaralı Yusuf Yazıcı’yı…
Herhalde İstanbul’dan “Aman efendim bakın hemşerilik yapmıyor, helal olsun” övgüleri geliyor ki Yusuf Yazıcı'yı oyundan çıkarıyor...
Dünya bu futbolcuyu tanımış, kabul etmiş biz ise
korkudan kabullenip de 90 dakika bu oyuncuya sabredemiyoruz.
Dere akar kumu kalır. Avcı gider, yine biz bize kalırız.
Başarılar Trabzonspor’a….