Trabzonspor tarihinin deplasmanda en uzun yenilmeme
rekoru Abdullah Avcı’ya ait. Tebrik ederiz. Bu güzel. Ancak bu bizi hedefe
taşımaz. 3 puan sisteminde ligin bütün maçlarını yenilmeyip berabere kalan
takımlar küme düşer. Dolayısıyla Trabzonspor, içeride dışarıda yenilmemeyi
değil, yenmeyi kafaya koymalı.
Trabzonspor, özellikle bugün son 15 dakikada olduğu gibi
cesur oynamalı. 10 kişilik Trabzonspor galibiyeti yakalayabilirdi. Trabzonspor
11 kişiden 10 kişiye döndükten sonra çok daha iyi oynadı çükü fazla risk aldı.
Rakibin çok üzerine gitti. Ve dolayısıyla çok fazla pozisyon üretti. Bu anlayış
galibiyet kadar önemliydi. 3 puan olmadı, elde özgüven kaldı.
Trabzonspor, ilk 20-25 dakikayı mükemmel oynadı. Ligin en
iyi takımlarından olan Alanyaspor’a atak fırsatı vermedi. Aynı bu oyun anlayışı,
her ne hikmetse 11’den 10’a düştüğümüz zamanda sergilendi. Ve bu süre
içerisinde net 3 pozisyon, kalenin içerisinden çıkarılan da 1 pozisyon vardı.
Buradan geriye dönüp ders çıkarırsak Konya maçında 10 kişi kalmanın büyük
takımlar özellikle Trabzonspor için mazeret olmadığı bu müsabakada ortaya çıktı.
Alanyaspor gibi ligin iyi takımlarından birine karşı son 15-20 dakika bu kadar
baskılı oynamak Trabzonspor’un en önemli artısıydı. Belki bize 2 puan getirmedi
ama 10 kişiyle de müsabakaların kazanılabileceğini, rakibe üstünlük kurulabileceğini
göstermiş oldu.
Geçen haftanın harika kalecisi Uğurcan’a bu gol yakışmadı.
Ama futbolda bunlar var, bugün de tersi oldu. Uğurcan’ın yerini Serkan aldı. Daha
önce de belirttiğim gibi, Cournelis’e pas değil orta atmak lazım. Bu anlayışla
her maçta gol atacak yeteneğe sahiptir.
Bana göre Trabzonspor, sezonun en iyi maçını oynadı.
Sahada kötü oynayan oyuncu yoktu. Hatta bütün oyuncular vasatın üzerindeydi.
Özellikle çıkana kadar Berat, maç boyunca Peres ve Djaniny çok başarılıydılar.
Bu arada bana göre Hüseyin’in ikinci sarı kart yediği
pozisyonda faul bile yoktu. Sarı kartı konuşmuyorum bile. Zaten Halis
Özkahya’nın bugüne kadar bize ne zaman iyi niyetli oldu ki.