Çok değil bir önceki sezon şampiyon olan Trabzonspor, geçen
yılın şampiyonu Galatasaray karşısında maalesef çok aciz durumlara düşmüştür ve
adeta yoklara oynamıştır. Girilen tek pozisyonla müsabaka bitirilmiştir. Oysa
son iki şampiyon arasında bu kadar fark olmamalıydı. Trabzonspor, şampiyon
olduktan sonra güç kaybetmiş. Galatasaray ise çok daha güçlenmiştir. Şampiyon
olunan sezonun ardından 13 transfer ile yeni sezonda da kattığı oyuncularla güç
kazanmayan Trabzonspor, hem gücünü, hem ekonomisi kaybetmiştir. Dolasıyla
itibarını da kaybetmiştir. Maça gelince 7’nci dakikada Umut Bozok ile ilk ve
tek pozisyona girmişiz. Maalesef ülkemizde gol kralı olmuş bir oyuncu sol ayağı
ile golü yapacakken ters ayağıyla topa dokunamamıştır. Buda ülke futbolunun ne
halde olduğunun göstergesidir.
Trabzonspor alan savunması yaparak ve rakibi bekleyerek
oynamaya çalıştı. Bu doğru bir anlayış olsa da sahada doğru işler yapmayınca
hiçbir karşılığı olmadı. Markaj yapan, rakibe yakın oynayan, rakibi oynatmamaya
çalışan tek bir oyuncumuz dahi yoktu. Galatasaray gibi bir takımın oynamasına
müsaade ettiğiniz zaman bu sonuç, bu oyun ve olabilecek farktan
kurtulamazsınız. Oysa Galatasaray tam tersini yapmış. Topu alan her oyuncumuzun
karşısına bir ve birden fazla oyuncu çıkmıştır. Nitekim bunların birinde de Denswil’in
sırtı dönük Bakasetas’a attığı pas kaçınılmaz sonumuzu hazırlamıştır. Bu
savunma oyuncuları ile ve bu tip orta saha oyuncuları ile gol yemeden maç
bitirmemiz mümkün değildir. Abdülkadir,Bakasetas ve Kourbelis yoklara
oynadılar. Ne top kazandılar, ne top oynadılar. Diğer oyuncuların da bunları
uyması sonucu bu tablo kaçınılmazdı. Yönetim, yol yakınken hatalarından
dönmeli.
Oyuncu almalı değil oyuncu göndermeli. Transferle oyuncu
alma ile güçlenecek olsak şampiyon olduktan sonraki sezon halimiz ortada. Zorla
güzellik olmaz. Gitmeyi düşünen oyuncular gönderilmeli. İyi bir planlama ile
yola devam etmeli. Şampiyon başkandan vazgeçen bir yönetim. Şampiyon başkandan
vazgeçen bir yönetim anlayışının vazgeçilmez hiçbir oyuncu olduğunu bilmelidir.
İki yıl önceki şampiyonu ne hallere düşürdünüz. Eserinizle övünebilirsiniz.
Korkarım ki paniğe kapılıp kulübü batırma pahasına başka transferlere
yönelmezsiniz. Siz kulübün sahibi değil, yöneticisisiniz. Kulübün geleceğini de
düşünmek zorundasınız.