Trabzonspor, önce Avrupa Kupası, sonra lig, en son da Türkiye Kupası’ndan elendikten sonra hedefsiz kalmıştı. Dolayısıyla oyuncularda hedefsiz kaldı. Bir yıl önceki şampiyonluğun verdiğin rahatlıklar, rehavetle biraz da ciddiyetsizlikle hedefinden uzaklaştı. Oysa profesyonel işlerde hele de bu işin yapıldığı yer Trabzonspor ise kimsenin Trabzonspor’u küçültmeye hakkı yoktur. Hoca olarak, oyuncu olarak, şahıslar kendilerini küçültebilir. Trabzonspor’u asla. Maça gelince bütün hedeflerinden uzaklaşmış.  Önce golü yiyip sonra 10 kişi kalınca tamamen oyundan koptuk. Oyun tek kale maça dönüştü. Böyle sezonlarda böyle durumlarda takımı toparlamak son derecek zordur. Hele de sezon devam ederken gönderilen oyuncular, gönderilecek oyuncular gündeme gelince bu tür mağlubiyetler ve bu tür görüntüler kaçınılmaz olur.

Nitekim Bakasetas’ın yapmış olduğu hareket “Ben yokum Allah’a sımarladık” demektir. Bu hem bizim adımızı hem de Konyasporlu Soner adına kabul edilebilir bir olay değildir. Yönetim, son derece doğru bir kararla 15 günlük bir sürede takımı yeni bir yabancı hocaya emanet etmiştir. Son derece doğru karardır. Bu takımın, bu kulübün yeniden yapılanmaya ve yapılandırılmaya ihtiyacı vardır. Adresinde bu hoca olduğuna inanıyorum. Hırvatistan ve çevresindeki 6 ülkenin futbol piyasasını bilen teknik adam ile Trabzonspor yeni sezonda yeni bir anlayış ile ayağa kalkacaktır. Dolayısıyla kimse karamsar olmasın. Yeni sezon, yeni hedefler, yeni başarılar kaçınılmazdır.