1) Yeni bir yönetim oluştu. Kulüp içindeki sıkıntıları bilen Ertuğrul Doğan başkan oldu. Sizce Ertuğrul Doğan ve ekibi kısa vadede neler yapmalı?

Öncelikle Trabzonspor hem yarışmalı hem de yaşamalı. Sadece borç ödeyerek ligde olmamalı. Bu yönetim de sadece borcu düşünerek hareket etmemeli. Zira bu borç, ne bu yönetimin ne bundan önceki yönetimin ne de daha önceki yönetimin suçu değildir. Birikip gelen, yıllarca yanlış transferin üstüne basa basa söylüyorum, sadece yanlış transferin ürünüdür. Yoksa bir kulüp 5-10 tane fazla çalıştırmayla veya diğer giderlerle bu duruma gelmez. Dolayısıyla bu yönetimin de yapacağı en önemli hamle borcu azaltmaya, kulübü sürdürülebilir ekonomiye kavuşturması lazım. Bunun yanında da hem ligde hem de kupada yarışmalıdır. Yarışmayan bir Trabzonspor’un geçmişteki halini de gördük. Yarışan Trabzonspor’un da şampiyonluktan sonra bütün dünyada halini gördük.

BEN FATİH TERİM’İN GELMESİNİ İSTERİM

2) Teknik adam belirsizliği yaşanıyor. Montella ve Çağdaş’ın ismi geçiyor. Size göre teknik adam yerli mi yabancı mı olmalı? Orhan Ak devam etmeli mi?

Şunu bir kere belirtmek lazım. Gerek futbolcularda gerek teknik adamlarda bir önceki takımlarında veya daha önceki takımlarında başarılı olması, gidecek olduğu takımda da başarılı olacağı anlamı taşımaz. Trabzonspor çok özel bir kulüp, çok özel bir takımdır. Şartlar ne olursa olsun her daim hedefe oynayan bir takımdır. Sevgisi de tepkisi de çok yüksektir. Dolayısıyla beklentisi olmayan takımlarla başarıyı yakalayanların bu kısası gözden uzak tutmamalı. Trabzonspor da başarıyı yakalamış, tepkilere karşı direnmiş, gerekli tepkileri göğüsleyecek, kendisini kanıtlamış teknik adam olmalı. Bunu yabancılar için söyleyemem. Ama yerli antrenörler içerisinde genç ve umut vadeden teknik adam Trabzonspor’un düşüncesi olmamalı. Top oynamayacağına göre bu gençlik ön yargısından kurtulmalı. Benim şahsen teknik adam olarak içimden geçen kişinin Fatih Terim olduğunu söyleyebilirim. Kabul edilir edilmez o ayrı konu. Ne acıdır ki tarihi başarıları kendi evlatlarıyla yaşayan Trabzonspor’un kısa da olsa geçiş süreci de olsa şu anda takımın başında 8-10 maçlığına teknik direktörlük yapacak Trabzonlu bir adam bulunamamasıdır. Bunu hoca olmadığından değil, böyle bir düşünceyi ortaya koyamamalarından kaynaklanmaktadır. Oysa ligde sadece kupa ve sıralama hedefi olan Trabzonspor’u gerek altyapıda çalışan veya şu anda çalışmayan Trabzonlu teknik adamlarla bu açığı kapatabilirdi. Ancak hala Orhan Ak’ın devam etmesi, konuşulması da bir iflasın düşüncesidir. Geri kalan maçta yeni sezonun teknik adamı kimse onun ekibinden yardımcılarından veya işaret edeceği kişilerden biri olmalı ki sezona daha hazır daha güçlü daha erken daha iddialı en azından takımı baştan aşağıya temizleyebilsin. Hem ekonomik katkı hem de doğru oyuncu seçimi yapılabilsin.

HER OYUNCUNUN YERİ DOLDURULUR

3) Kiralıklar gidecek, Bartra ve Hugo’nun da gitmesi konuşuluyor. Gidişleri kayıp olur mu? İskelet kadro nasıl olmalı? Mutlaka kalmalı dediğiniz isim(ler) var mı? Kadro planlaması nasıl olmalı?

Türkiye liginde özellikle Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor’da gidip de kayıp hanesine yazılacak oyuncu yoktur. Sahaya kimse eksik çıkmıyor. Trabzonspor şampiyon olduğu yılda sezona başlarken çok büyük bir beklenti içerisinde değildi. Ancak şampiyon oldu, öne çıkan oyuncular oldu. Yıllar önce Onur Recep Kıvrak ayrıldığında Uğurcan gibi bir kalecinin onun yerini dolduracağı düşünülmezdi. Bugün geldiğimiz noktada da aynı şeyleri düşünebilir ve söyleyebiliriz. Bu sezon ki performansları masaya yatırıp ekonomik olarak kulübe yük olacak oyuncular gönderilmeli. Ekonomik olarak kulübe önemli bir miktarda katkı sağlayacak oyuncular da gönderilmeli. Yerlerine başka oyuncular transfer edilmeli. Değişik dönemlerde takımlardan gönderilen oyuncular olmuştur. Bir iki kişi dışında hiç kimse de gönderilen oyunculara yanmamıştır. Dünyanın her tarafında el ayağı olan Trabzon camiası maalesef transferde büyük yanlış yapmıştır. Hak edilmeyen büyük paralar ödenmiştir. Bu ekonomik enkaz da bu yüzden olmuştur. Umarım bu yönetim aynı hataya düşmez. Satılmayacak, yeri doldurulmayacak oyuncu yoktur. Trabzonspor bu felsefe ile hareket etmeli, para eden ve etmeyen oyuncular da temizlenmeli.

ALTYAPI SİSTEMİNE PARA ÖDENMESİ YANLIŞTIR

4) Hep söylüyoruz kurtuluş altyapıdadır diye ama bunu ne kadar hayata geçirebiliyoruz? Yeteri kadar altyapıya değer veriliyor mu? Bu konuda nasıl yol izlenmeli?

Türkiye’de sistemin adam ürettiğini görmedim. Ama yok ettiğini çok gördüm. Trabzonspor kendi gerçeğinden vazgeçip başka yollar aramaktadır. Kendi öz evlatlarıyla yarattığı başarı ve altyapısıyla dünyaya örnek olduğu Özkan Sümer, Ahmet Suat felsefesini terk edip uydurma bir sistemi parayla Belçikalılardan satın alınan fiyasko bir sisteme dönüştürmüştür. İnsanı başka, anlayışı başka, yeteneği başka, davranışı başka, psikolojisi başka bir yöreden Trabzonspor’a uyarlanacak bir sistem doğru bir sistem değildir. Kaldı ki artık futbol bilinmeyen değildir. Geçmişte bütün Türkiye’ye örnek olan Trabzonspor yanlış futbolcu transferine para verdiği gibi şimdi de altyapı sistemine para ödemesi inanılmaz bir yanlıştır. Sistem, sistemi olan ülkeler için geçerlidir. Oysa üretim karşılıklı yetenek ister yani hem futbolcu hem teknik adam birbirini tamamlamalıdır. Biz geçmişte de bunları çok duyduk, yaşadık. Ülkemizin bazı takımları buna Trabzonspor da dahil altyapılara dışarıdan hem sistem hem teknik adam getirmiştir. Ancak ne o sistemden ne o sistemin getirdiği oyunculardan hafızalarda kalan kimseler yoktur. Oysa Özkan Sümer’in Trabzonspor’da, Serpil Hamdi Tüzün’ün Beşiktaş’ta, Ali Yavaş’ın Galatasaray’da, Necdet Niş’in Fenerbahçe’de, Hasan Bora’nın Bursaspor’da yaptıkları hala ortadadır. Altyapının özü futbolu bilmek insanı tanımaktan geçer, gerisi teferruattır.