Siyaset bilimden çok, bir sanattır. Ancak sanatkarlarla yapılırsa başarıya ulaşılabilir. Siyaset öğretilebilecek bir konu değildir. Bunun için insanın yeteneğinin olması gerekir. Siyaset yoluyla hizmet edebilmeyi, planlama, zamanlama, deneyimi olmayan, öngörüsü kıt kişilerle yapmaya kalkarsanız başarılı olmanız mümkün değildir. Hem kendinize hem size güvenip kader birliği yapan arkadaşlarınıza, hem seçmenlerinize ve ülkenize hayal kırıklığı yaşatırsınız! Siyasette zamanlama çok önemlidir. Genel başkanlar ve genel merkez yöneticileri en doğru zamanda, seçmenin partilerine olan güvenin en tepe noktasında olduğu anda sandıkla-seçmeni buluşturmayı bilmelidirler. Önceden yapılacak çıkışlar, gereksiz gerginlikler zaman ve para kaybı demektir.

Bir siyasi parti, daha fazla oy almak için programından saparak, partilerini sadece bir mezhebin partisine dönüştürmeye kalkarsa, ülkenin kurucu liderine küfredenleri transfer ederse hem fazladan oy alamaz hem de kendi oylarını kaybeder. Türkiye, düşürüldüğü bu ateş çemberinden kurtulmadan, CHP’nin, (Ziya Halis’in damadı) Oğuz Kaan Salıcı başkanlığındaki Erbil ziyaretine anlam vermedim ve bunu zamansız buldum. Bu zamansız ve sebepsiz ziyaret hem Millet İttifakı’na zarar verecek hem de bayraktarlığını Barzani ailesinin yaptığı “Kürdistan devletinin” birinci parçasının CHP tarafından tanınması anlamına gelecektir. Devleti yönetme iddiasında olan bir köklü parti, özellikle dış politika konusunda çok hassas olmalıdır. Siyaset “kişisel hesaplaşma” aracı da olmamalıdır. Daha iyiye, daha doğruya, daha güzele ulaşmak için hizmet yarışı şeklinde yapılmalı, intikam ve kişisel tatmin için yapılmamalıdır.

Akşener, Davutoğlu ve Babacan’ın yaptıkları budur. Başarısız oldukları ve henüz dönemlerinin hesaplarını vermeden, Türk milletinden tekrar bir şans istemeleri boşunadır. Özellikle Davutoğlu ve Babacan’ın son beyanları, laiklik ilkesine aynen AKP ve Taliban gibi baktıklarının ispatıdır. Şimdi Kılıçdaroğlu ve Akşener, bu AKP larvalarını parlatmaya devam edecekler mi? 20 yıldır Türkiye’yi yöneten AKP iktidarı, siyasetin olmazsa olmazı olan “ahlakı” yok etmiştir. AKP ve destekçileri olan MHP- Perinçek-Destici ortaklığında, ahlakın kırıntısı yoktur. Ülkenin itibar kaybetmesinin, demokrasi ve hukuk devletinin erimesinin de nedeni budur. Bu partiler demokrat ve Cumhuriyetçi olmadıkları için bunlarla müzakere edilmez. Aynen terör örgütleriyle müzakere edilmeyeceği gibi! Bunlarla demokratik yolla mücadele edilir ve sandık yoluyla tarihin derinliklerine gönderilir. Türk milletinin hizmetine talip olan bir parti her şeyden önce açık ve şeffaf olmalıdır. Partinin, ülkenin temel sorunlarında genel başkanların kafası ve partinin programı net olmalıdır. Özellikle Devletin birliği, milletin bütünlüğü, Laik Cumhuriyet değerleri hakkında kesin kanaat sahibi olmalıdır. DOĞRU Parti bu amaçla kurulmuştur.

Pusulamız ATATÜRK’tür! Vatanseverlerin silahsız Kuvayı Milliye Hareketi olarak başlattığı, Kurtuluş Savaşımızın simgesi “Çoban Ateşi Hareketinin” kalbinden geliyoruz. 23 Nisan 1920’deki Kurucu İradenin ruhunu özümseyip, sorumluluğunu kabullendik geliyoruz. Farklı kimliklerimiz ve inançlarımızla bir arada insanca özgür yaşamak için, aklın ve bilimin ışığını günümüz koşullarına taşımaktan geliyoruz. Hukukun üstünlüğü ile demokrasiyi kurmayı, üreterek zenginleşmeyi ve hakça adil bölüşmeyi sağlamak kararından geliyoruz. Anayasamızın ilk ALTI maddesini gönlüne, kafasına yerleştirmiş her kişiyi inancı, etnik kökeni ne olursa olsun DOĞRU Parti’de görmekten onur duyarız. DOĞRU Parti mevcut siyasi partilerin hiçbirinin alternatifi değildir. Çöp olmuş, çözüm üretmeyen, sürekli problem üreten siyasi sistemin alternatifidir. Biz inat, kavga, bölmek için kurulmadık! Cumhuriyetin kurucu değerlerinin Türk Devletine yeniden egemen olması, bütünleştirmek, çağdaşlık, kadın-erkek eşitliği, özgürlükler, Türk milletinin zenginleşmesi ve doğruların söylenmesi için kurulduk. CB Hükümet Sistemi denen bu ucubeyi biz yıkarız. Kuvvetler ayrılığının, şeffaflığın, hesap verebilmenin önünü biz açarız. İmarı, inşayı, sanayileşmeyi, gelişmeyi biz sağlarız. Siyaseti paralı ve pahalı olmaktan bir çıkarırız. Türkiye Cumhuriyeti’ne, vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür. Öncelikli hedefimiz ülkemizi, tarikat-cemaat artıklarının, din tüccarlarının İhvan ve Muaviye kafasına sahip kişilerin toplandığı AKP denen uluslararası suç örgütünden kurtarmaktır. Türk milletinin gönül huzuru içinde güvenebileceği tek parti DOĞRU Parti’dir. Bu görevi biz severek yerine getiririz. Takdir yüce Türk milletinindir.