SON DAKİKA
SON DAKİKA


Korkaklık ve görgüsüzlük
24.09.2021

Erdoğan Amerika’ya gitmeden önce, Saray’da kendi memurlarına “Basın Ödülü” verdi! Maaş verdiği ve karşılığında fikirlerini kalemlerini satın aldığı çalışanlarına ödül verilmesi, Saray’ın yalnızlığının ve en hafifinden görgüsüzlüğünün net ifadesidir… Erdoğan, daha sonra Amerika’ya gitti! Onu Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu karşıladı! İlgili ilgisiz ne kadar siyasetçi, sadece adları sivil toplum örgütü olan kuruluşların başkanları dahil yüzlerce kişiyi de yanında götürdü. Askeri bir kargo uçağıyla Türkiye’den Amerika’ya taşınan zırhlı otolar, yüzlerce silahlı koruma da cabası! Birleşmiş Milletler toplantısına yürüyerek üç korumasıyla giden İngiltere Başbakanı bir yanda, yüzlerce oto ve korumayla sirenler çalarak geçiş yapan Türkiye Cumhurbaşkanı diğer yanda! Bu davranış, kelimenin en hafif ifadesiyle “görgüsüzlüktür!” Gönül ne isterdi, biliyor musunuz? ABD Temsilciler Meclisi, “Erdoğan’ın Türkiye dışındaki milyarlarca dolarlık mal varlığını” araştırma kararı aldığında, Erdoğan’ın ABD Temsilciler Meclisinin önüne gelip “Yalan söylüyorsunuz! Benim Türkiye dışında malım ve param yoktur.

Benim üzerimden ülkemi karalayamazsınız. İspat edin, edemezseniz hepiniz şerefsizsiniz” demesini beklerdim. Ama Erdoğan bu konuda aylardır ağzını bile açamadı! Kendisine “Yolsuzluk yapmış siyasetçi” damgasını vuran bir ülkeye, yüzlerce araçla gidip gösteriş yapmaya “densizlik” denmez de ne denir? Amerika’da, Devlet Bankamızın Genel Müdür Yardımcısını yargılayıp hapse attılar. AKP, inadına adamı borsa başkanı yaptı. Yargılama ABD’de devam ediyor. Keşke o mahkemeye gidip, Reza Zarrab’ın mahkemeye verdiği rüşvet listesini yalanlayabilseydiniz! Bu hal, suçluluk telaşındaki bir kişinin korkakça davranmasıdır…

Aziz Türk milleti; tarikatlar ve cemaatlerin, Türk devletini bir ahtapot gibi sardıklarını sizler de görüyorsunuz. Bunların faaliyetlerde bulunması, Anayasamızın 174’üncü maddesine göre yasaktır. Bunlar devletin ve milletin kanını emmekte, Cumhuriyete ve Atatürk’e her türlü hakareti yapmaktan çekinmemektedir. Sırtlarını dayadıkları AKP, “Laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu” gerekçesiyle 2008 yılında Anayasa Mahkemesi tarafından mahkum edilmiş sabıkalı bir partidir. Son zamanlarda, Anayasanın 136’ncı maddesine göre “din görevlisi bir devlet memuru” olan Ali Erbaş’ın AKP tarafından, cumhuriyeti ve laikliği yıkmak için bir koçbaşı olarak kullanıldığını görmekteyiz. Özellikle CHP, İYİ Parti, HDP, Deva ve Gelecek partilerinin, tarikatların ve cemaatlerin bu azgın tavırları karşısında suskun kaldıklarını üzülerek görüyoruz.

Oy kaygısıyla yapılan bu duruş, Cumhuriyet ve demokrasi için ciddi tehlikeler taşımaktadır. Gelecek Partisi ve Deva Partisi’nin, Cumhuriyet değerleri, laiklik ve Atatürk hakkındaki düşünceleri AKP ile birebir aynıdır! Üç beş oy uğruna, tam bağımsız ulus devletten ve Cumhuriyetin değerlerinden geçici olarak dahi vazgeçer görünmek, kelimenin tam anlamıyla “siyasi korkaklıktır!” Eğer CHP ve İYİ Parti, AKP larvası olan bu iki partiyle ittifak yapacak ise, bu boşunadır. Böyle bir “Beş Benzemez” ittifakı gerçekleştirilirse, o birliktelik yürümez. Niyet bu ise, doğrudan AKP ile ittifak yapmak bu partilere daha çok yakışır… DOĞRU Parti olarak biz netiz. Anayasamızın ilk altı maddesini kafasına ve gönlüne sığdıramamış, Cumhuriyete ve Atatürk’e saygı duymayan, seccade şeytanları ile bizim işimiz olmaz. İttifakı Türk milleti ile yapar, toptan temizliğe başlarız. Tıpkı Kurtuluş Savaşımızdaki Kuvayı Milliciler gibi… Sağlık ve başarı dileklerimle…

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap