“İnsanın kendine ettiğini, bir köy toplansa edemezmiş!” Sayın Orhan Taşanlar, Sayın Mehmet Gazioğlu, Sayın Mehmet Dülger ile beraber sağlık dalında dünyada itibar sahibi ve Türkiye’nin gururu olmuş bir siyaset arkadaşımızı ziyaret etmiştik! Bizi heyecanla karşıladı, ikramda bulundu, sohbet koyulaşınca söz Tayyip Erdoğan’a geldi! Dostumuz, odasındaki bir koltuğu göstererek gururla; “AKP kurulmadan evvel Tayyip Bey bize geldi ve bu koltukta oturdu! Bu koltuktan da önce Başbakanlığa sonra da Cumhurbaşkanlığına gitti” dedi!

Ben anında şunu söyledim; “Hocam, siz Tayyip Beyi destekleyerek devletin tepesine gönderdiniz, o ise gücü eline geçirince sizi Silivri Cezaevine dört metrekarelik zindana gönderdi. Siz, kendinize etmişsiniz, kimseye kızmaya hakkınız yok!”

AKP’li dört Milletvekili, Erdoğan’ın emriyle 26’ncı Genelkurmay Başkanımız İlker Başbuğ’dan şikayetçi oldular. “Bize FETÖ’cu dedi” diye Savcılığa başvurdular. Tarafsız ve Bağımsız AKP Tetikçisi Savcılar (!) soruşturmayı derhal tamamladılar ve Başbuğ için, 4 yıl hapis cezası talebiyle dava açılmasını istediler. Bu dört Milletvekili de FETÖ’cudur. Hele içlerinde Kayseri kökenli biri, ülkede “FETÖ Borsasını” kuranların öncülerindendir. Sayın Başbuğ; Sizin kendinize ettiğinizi değil bir köy, dünyadaki tüm İhvancılar bir araya gelse yine yapamazdı. Siz, Türk Milletinin, evladını teslim ettiği Milli Ordusuna olan güvenini incittiniz!

-Sümüklü, ilk okulu zorla bitirmiş bir hoca müsveddesinin, binlerce yıllık tecrübesi olan, Kurtuluş Savaşımızda tüm emperyalist devletlerin en güçlü ordularını paçavraya çevirmiş, gururumuz Türk Ordusunun tuzağa düşmesini engelleyemediniz!

-Kendi silah arkadaşlarınızı, Atatürk’ün ordusunun komutanlarını, FETÖ’nun aşağılık Savcı ve Yargıçlarına karşı savunamadınız!

-Türk Milletinin binlerce yıllık belgelerinin korunduğu “Kozmik Odanın”, CIA uşağı FETÖ militanlarına açılmasına izin verdiniz. Sonra da, Kozmik Odadan alınan belgelerin, FETÖ tarafından CIA’ya, oradan MOSSAD’a, oradan da PKK’ya verilerek, Türk Devletinin binbir emekle yetiştirdiği 833 vatan evladının PKK tarafından öldürüldüğünü söylediniz!

-Sancağı koruyamadınız, yere düşürdünüz Paşa!

Halbuki size yakışan, şu idi; Size, “FETÖ militanlarının Kozmik Odaya girmesine izin verin” diyen Erdoğan’a “Yazılı emir verin” demeliydiniz. Yazılı emir gelmediği halde, Kozmik Oda saldırıya uğrarsa, her şerefli asker gibi, ya istifa edecektiniz, ya da Kozmik Odanın önünde kafanıza bir kurşun sıkıp, Türk Milletinin emanetlerini korumanın, sizin canınızdan daha önemli olduğunu Türk Tarihine altın harflerle yazdıracaktınız…

Üzüldüğüm nedir biliyor musunuz Paşa? Size savunmak, yine bize düştü! Niye bu kadar okudunuz, niçin kurmay oldunuz, bir zamanlar Büyük Atatürk’ün temsil ettiği Türk Ordusunun Genelkurmay Başkanlığı makamına neden oturdunuz be Paşa!

Tüm ömrü boyunca Atatürk ilke ve devrimlerine karşı olmuş bir İhvan temsilcisinin “Demokrat” olduğuna inandınız da, Büyük Atatürk’ün verdiği emirleri nasıl unuttunuz be Paşa?

Sağlık ve başarı dileklerimle…