İltisak; Kavuşma-Birleşme-Yapışma

İçişleri Bakanı Zehir Hafiye Soylu, Boğaziçi Üniversitesi Öğrencileri için “Bunlardan bazıları Terörle iltisaklıdır” dedi! Bence az bile söyledi! Bunlardan bazıları bal gibi teröristtir hem de en azılılarından.

Tek tek anlatayım, sonunda bana hak vereceksiniz;

Terörle İltisaklı bu grup; Tam bir Organize Suç Örgütüdür. Bazıları Boğaziçi’ne girmeden önce İstanbul Büyükşehir Belediyesine girdiler. Belediye’de yaptıkları ihaleler ve imar oyunlarıyla milyar dolar seviyesinde haram para sahibi oldular. Aralarında en az iki defa ceza evine düşüp, hapishane kuşu olanlar oldu. Artık, çalmaktan halkı soymaktan utanmamayı öğrenmişlerdi!

Bunların bazılarının Boğaziçi Üniversitesine girişleri de hilelidir.

Diplomalarının gerçeğini bir türlü göremedik. Noter tasdikli fotokopiyi “gerçek” diye yutturmaya kalktılar ama noter sahtecilikten mahkum oldu!

İltisaklı Teröristler, FETÖ denen silahlı terör örgütü ile yıllarca beraber çaldılar, devleti soydular, örgüt elemanlarını yargıya-polise-orduya soktular! Bunlar o kadar ahlaksızdırlar ki, İslam Dinini kullanıp, insanları dinle aldatıp, camide bile hırsızlık yaptılar. Sonradan diğer radikal çetelerle işbirliği yaptılar. Kendi üniversitelerini yıkmak isteyen küresel çetelerle işbirliği yapıp onların eş öğrenci başkanlığını kabul ettiler.

158 yıllık geçmişi olan üniversitelerini parçalamak, ayrıştırmak için her türlü ihaneti yaptılar. Üniversite Senatosunu hile ile kandırıp, üniversitenin tüm varlıklarını “Öğrenci Varlık Fonuna” aldılar. Üniversitenin en değerli varlıklarını sattılar, yok ettiler. Bu hainlerin yönetiminde Öğrenci Varlık Fonu ilk kez eksi değere düştü.

Yani çöp oldu çöp! Bununla da yetinmeyip, bankalardan komisyon almak için her öğrenciyi boğazına kadar borçlandırdılar.

İltisaklı Terörist Hainler öylesine azıttılar, para hırsı gözlerini öylesine kör etti ki, insanlıklarını unuttular. Öğrencilerin büyük çoğunluğu ekonomik sıkıntı çekerken, doğru düzgün beslenemezken bu aşağılık teröristler saray yavrusu evlerde oturdular. Üniversitenin doğusuna da batısına da aynı saraycıklardan yaptırdılar.

Ünleri tüm dünya üniversitelerini sardı! Herkes iltisaklıların ne utanmaz hırsız olduklarını şaşkınlıkla izliyordu ama maalesef öğrenciler bunları göremiyordu!

Çünkü yayın organı ve Üniversite Radyosunun yönetimi iltisaklıların elindeydi. Üniversite değer kaybettikçe bunlar “İyiyiz-Uçuyoruz-Bizi Kıskanıyorlar, İlk Yüze gireceğiz” diye konuşuyordu.

 Bu arada bazı cesur kişiler, öğrencilere doğruları anlatmaya başladı. Vatanseverler kimseden korkmuyordu! Doğruları takır-takır insanların yüzlerine söylemekten çekinmiyorlardı. Sonunda öğrenciler şüphelenmeye başladı. Soruşturmaya, araştırmaya zaman ayırdıkça da uyanmaya başladılar.

Hepsi DOĞRU yerde örgütlenmeye başladı. Kararlarını verdiler ve beraberce, dönem sonunu beklemeye başladılar. Başlarına bela olan İltisaklı Teröristlere dönem sonunda verecekleri belgeyi, hazırladılar…

Evine giren hırsızı, komşularının yardımıyla yakalayan adam, ertesi gün mahkemede olayı anlatıyormuş! Hakim Bey, bu hırsız balkondan girdi, derken Hakim ikaz etmiş, “Kardeşim, kimseye hırsız diyemezsin, sanık de şüpheli şahıs de, adam de ama hırsız deme!” Adam; Ben ne diyeyim Hakim Bey! Bizim köyde biz, hırsıza hırsız deriz. Sizin orda ne derler?

Değerli Okurlar;

Lütfen artık gerçeği görelim!

Türkiye’nin en öncelikli problemi, Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine “İltisaklı Terörist” diyen zihniyetten, demokratik yolla kurtulmaktır!

Bu zor görevi birlikte başaracağız…

Sağlık ve başarı dileklerimle…