Yılmaz Özdil’in
Sözcü gazetesindeki pazar günkü yazısı, beni benden alıp derin üzüntülere attı.
Bir siyaset ki; 25 yıldır 28 Şubat gerçeğini Türk milletine anlatamamış, batsın
öyle siyaset! Bir yargı ki; anayasal bir kurum olan Milli Güvenlik Kurulunun
tavsiye niteliğindeki kararlarının uygulanması için Bakanlar Kurulu kararı
almış Başbakan Erbakan’ı, yönetmelik üstüne yönetmelik çıkaran bakanları
görmemiş, suçlamamış, tüm suçu kendisine verilen emirleri uygulamak olan Türk
ordusunun şerefli komutanlarını iki defa zindana atmış, batsın böyle yargı!
Bir insanlık ki;
adam 28 Şubat kararlarını uygulamış ama sonra cumhurbaşkanı olmuş, kadın,
içişleri bakanı olarak 28 Şubat’ta tüm valilere talimat verip, kararların
uygulanmasını adım-adım takip etmiş. Fakat 80 yaşın üzerindeki emekli askerler
zindana atılınca ikisi de seslerini çıkarıp “Sorumlu biziz askerler hükümetin
emirlerini uyguladılar” diyememişler, batsın böyle insanlık! 28 Şubat; Türk
devletinin irticaya karşı kendini savunma refleksini kullanmasıdır. Eğer o
kararlar uygulansa idi, Türkiye bugünkü noktaya gelmezdi! Kurmay akla sahip
komutanlar, CIA ajanı FETÖ’nün tuzağını göremediler, batsın böyle kurmaylık! 28
Şubat davasında mahkemeye, “RefahYol Hükümetini yıkan biziz, bizi mahkemeye
dahil edin” diye iki defa yazı yazdık. Nedense talebimiz kabul edilmedi! 28
Şubat’ı önümüzdeki günlerde etraflıca yazacağız.
Bugün işimiz başka!
İranlı dolandırıcıyı TV’ye çıkaran ve ona “vatansever” diyen kişi Saray’da!
Rüşvet alan bakanlar, haram paralarını çatır çatır yiyip arsızca dolaşıyor!
Merkez Bankamızın dibini delenler, Paris’te keyifte! 28 Şubat’ta içişleri
bakanı olarak kararları uygulayan kadın, Türk milletinin Montrö Antlaşmasından
kaynaklanan haklarını savunan emekli amirallere “ZEVZEK” diyor, zindandaki
80-85 yaşındaki askerleri görmezden geliyor ve Türk milletinden başbakanlık
bekliyor! Ana Muhalefet Genel Başkanı, zindandaki askerler için tek kelime
etmiyor ve Türk milletinden cumhurbaşkanlığı bekliyor!
Bugün başımıza bela
edilen ekonomik krizlerin ve Suriyeliler olayının yaratıcıları ise utanmadan,
Türk milletinden yine ve bir daha yetki istiyor! Fakat Ahmet Çörekçi, Aydan
Erol, Cevat Temel Özkaynak, Çetin Doğan, Çetin Saner, Çevik Bir, Erol Özkasnak,
Fevzi Türkeri, Hakkı Kılınç, Kenan Deniz, Vural Avar ve Yıldırım Türker,
rütbeleri ve hakları alınmış olarak 4 metrekarelik zindanda tutuluyor!
Tarikat mensubu
general serbest, Türk Devletinin Kurucusu Atatürk’e küfreden yobazları ziyaret
eden “özel üniformalı” kişi Milli Savunma Bakanı olarak atanmış, onun
komutanları zindanda! Batsın böyle silah arkadaşlığı! Askeri helikopteri,
babasının taksisi gibi kullanıp, milletin parasını utanmadan harcayan adam,
bakan. Ege adalarına çöken Yunan generali, TSK helikopterinde gezer. Çetin
Doğan zindanda, elektrikli ısıtıcısının elektrik parasını kendi öder. Saraylara
bütçe muslukları sonuna kadar açık, fakir fukara aç, Türk milletinin gerçek
komutanları zindanda ömür tüketir. Batsın böyle adalet!
DOĞRU Parti Türk
milletine söz veriyor… İktidar sorumluluğu aldığımızda, Türk ordusunun
komutanları derhal serbest bırakılacak, tüm hakları ve rütbeleri iade edilecek
ve Türk devleti adına kendilerinden özür dilenecek. Komutanlarımızın
atıldıkları zindana, Anayasamızın vermediği yetkiyi kullananlar, yargıyı
FETÖ’ye ve AKP’ye teslim edenler, suçsuz insanlara zulmedenler, milleti ve
devleti soyanlar girecek. İşte o zaman vicdan sahibi olanlar şunu diyecekler:
Adalet yerini buldu. Sağlık ve başarı dileklerimle…