İyi haftalar değerli
okurlarım,
Bu hafta sizlere önemli bir
halk sağlığı problemi olan şişmanlığın kadın sağlığı üzerine olan kötü
etkilerini anlatacağım. Şişmanlık ya da obezite vücutta anormal ve aşırı yağ
birikimi olarak tanımlanan bir durumdur. Günümüzde artık yaygın olarak görülen
bu durum her yaş grubundan kadın ve erkeği etkilemektedir. Ancak kadınlarda yol
açtığı olumsuz etkiler hem genel sağlık durumunu hem de üreme sağlığını olumsuz
etkilemektedir. Obezite kadınlarda erkeklerden daha fazla sıklıkta
görülmektedir. Günümüzde kadınların %24’ü obez , %30’u ise aşırı kiloludur.
Kimler risk altındadır?
Beslenme alışkanlığındaki
hatalar en önemli risk faktörleri, özellikle aşırı beslenme ve yetersiz
fiziksel aktivite riski arttıran durumlardır. Bunun yanında yaş, genetik
yatkınlık, sigara alkol gibi bağımlılıklar, kullanılan ilaçlar, doğum sayısı ve
sıklığı gibi pek çok neden riski arttıran durumlar arasında. Guatr ya da böbrek
üstü bezi hastalıkları, psikolojik problemlerde eşlik etmektedir.
Obezite genel olarak şeker
hastalığı ve kalp damar hastalıkları için önemli risk faktörüdür. Şeker
hastalığının kötü etkileri artan kilo ile birlikte daha sıklıkla görülür. Damar
sertliğine bağlı infarktüs riski artar, yüksek tansiyon ve buna bağlı inme ve
beyin kanaması görülme riski artmaktadır.
Gebelik obeziteden kötü
etkilenir!!!
Aşırı kilolu ya da obez anne adayları riskli
gebelik için en önemli adaylardır. Tekrarlayan gebelik kayıpları , düşük oluşma
riski arttığı gibi bebekte anormallik görülme oranında da artış yaşanmaktadır.
Gebelikte şeker hastalığı gelişmesi ve buna bağlı hem anne hem de bebeğin
sağlığının olumsuz etkilenme riski yüksektir. Obez anne adayları zor doğum ve
sezeryan ile doğum açısından risk altındadır. Bebeğin aşırı kilolu doğma riski
nedeniyle doğum sonrası yenidoğan yoğun bakımda yatış riski artmaktadır.
Gebelik zehirlenmesi riski obez gebelerde daha sıklıkla görülür. Hem gebelikte
hem de doğum sonrasında damar içinde pıhtı oluşmasına bağlı tıkanıklık, akciğer
ve beyine pıhtı atma risk yüksektir. Obez annelerde daha az anne sütü
oluşmaktadır. Emzirmede başarısızlık ve mama ile beslenme bebekte de obezite
riskini arttırmaktadır.
Aşırı kilo kısırlığa yol
açar!!
Obezitenin doğurganlığı
azaltıcı etkisi bulunmaktadır. Düzenli yumurtlama olmadığı için gebelik şansı
azalmaktadır. Bu nedenle yardımla üreme tekniklerine başvurma oranı
artmaktadır. Aşırı kilo hormonlar üzerinde olumsuz etkiler yaparak gebelik için
gerekli olan aylık döngüsel değişiklikleri olumsuz etkilemektedir.
Yumurtlamanın daha az olması dışında rahim duvarında kalınlaşma ve gebeliğin
tutunmasını engelleyici değişikliklere yol açmaktadır. Ayrıca gebeliğin
sağlıklı tutunamaması sonucunda gebelik kayıpları da sıklıkla
görülebilmektedir.
Menopoz döneminde ise
obeziteye bağlı kronik hastalıkların yanı sıra kadın kanserlerinin sıklığında
artış yaşanmaktadır. Obezite rahim kanseri için önemli bir risk faktörüdür.
Özellikle seyrek adet gören kadınlarda rahim duvarında kalınlaşma yapmaktadır.
Menopoz döneminden sonra da rahim kanserine ilerleme riskini arttırmaktadır.
Ayrıca obezite meme kanseri için de risk oluşturmaktadır. Yağ dokusunda
salgılanan hormonlar meme kanserine dönüşümü hızlandırmaktadır.
Obezite kadınlarda tüm yaşam
dönemlerinde önemli problemler ortaya çıkmasına zemin hazırlamaktadır. Olumsuz
yaşam koşulları, dengesiz beslenme, hareketsiz yaşam obeziteriskini her geçen
gün arttırmaktadır. Kadınların obezitenin sonuçları hakkında bilinçli olması ve
yaşam tarzı değişiklikleri obezite ile mücadelenin en önemli basamaklarıdır.
Sevdiklerinizle birlikte
sağlıklı ve mutlu bir hafta geçirmeniz dileğiyle…