Betonun sağlıklı olmasında ana konu rijit bir altyapının olmasıdır. İyi sıkıştırılmış zeminler iyi bir temel özelliği gösterirler ve üzerine beton yapılar tesis edilebilir. Zamanla doğal kuvvetler hasar verir. Zeminlerin erozyonla, donma çözülme döngüleriyle ve yeraltı suyuyla etkileşimi temel tabakalarına zarar vermektedir. Bu sistem birçok yapının hasar görmesine ve yıkılmasına neden olmaktadır. Konutlar, yapılar ve karayolları bu bağlamda örnek olarak gösterilebilir.

Poliüretan reçineleri ve jelleriyle gevşek veya daha az yoğun zeminleri enjekte etmek ile boşluklar ve çatlaklar doldurulur ve suya karşı da yalıtım sağlanarak yapı güçlendirilir. Bu amaçla çeşitli katkılar uzunca zamandır kullanılmaktadır. Zemin özellikleri ve çalışılan ekipmanın varlığı bu işlem noktasında önemlidir. Zeminleri stabilize etmek ve boşluk dolgusu yapmak, dayanım artışı sağlamak, tabaka stabilizasyonları oluşturmak önemlidir.

Reçine stabilizasyonları çeşitli alanlarda uygulanmaktadır. Karayollarında, otoyollarda, tünellerde, kanalizasyon borularında, köprülerde, deniz duvarları imalatında, havaalanı pistlerinde, barajlarda, temeller ve havuzlarda, konut evlerinde, tanklarda, demiryolu izlerinde, asansör çukurlarında kullanılmaktadır.

Kimyasal harç kullanmanın, alt tabaka değişimi veya kazı onarımına karşı birçok faydası vardır ve ekonomik çözümler üretirler. Daha az rahatsız edici olup, daha hızlı ve daha az pahalı çözümler oluşturur. Daha az çevresel etki, daha güvenli ve kalıcı özellikler taşır.

Doğu Karadeniz Bölgesinde, kırsal kesimlerdeki yollarda ekonomiklik sağlamak, daha iyi çözümler üretmek noktasında beton kaplama yapmaya göre reçine stabilizasyonları, bir seçenek olarak ele alınmalıdır. Oldukça ekonomik ve estetik çözümler elde etmek mümkündür. Turizmle anılacak olan bölgenin bu tür yenilikçi ve mühendislik optimizasyonu içeren yaklaşımlara ve uygulamalara zorunluluğu var.