Avrupa Komisyonu 35 yıllık AB Çevresel Etki Değerlendirmesi sürecini özetlemiştir. Avrupa Birliği yayınları kapsamında Ocak 2021’de tamamladığı raporunu yayınlamıştır. Avrupa Komisyonu bu raporunda ÇED süreçlerinin önemine binaen aşağıdaki bilgilendirmeleri ve dikkat çekmeleri yapmaktadır.

ÇED Yönetmeliği, çevre mevzuatının en çok kesiştiği bölümlerden biridir. Bu yönetmelik, çok sayıda farklı proje kategorisinin değerlendirilmesi için, temel ilkelerin AB genelinde uygulanmasına olanak sağlamıştır. Bunun yanı sıra, ÇED Direktifinin uygulanması ve etkinliği, etkili uygulama ile belirli ulusal dinamikler ortaya koyduğunu göstermektedir. Üye Devletler, daha iyi çevre koruma ve daha fazla şeffaflık sağlamak için daha sıkı hükümler getirerek, genellikle Direktifin asgari gerekliliklerini temel almış ve bunların ötesine geçmiştir.

Nicelleştirme (sayısallaştırma) ve para kazanma (gelire dönüştürme) genellikle kolay olmamasına rağmen, çevresel değerlendirmelerin faydalarının maliyetlerden daha ağır bastığı konusunda yaygın bir anlayış vardır. Projelerin çevresel etki değerlendirmelerinden kaynaklanan başlıca avantajları şu şekilde sıralanabilir:

Saha koşullarını doğru simüle ederek, doğru bir düzlem saptayarak, aynı zamanda maliyetleri düşürür ve karar verme kalitesini artırır. Uygulayıcıların çoğu, ÇED'in karar verme sürecinin kalitesine katkıda bulunduğu konusunda hemfikirdir. Sorunsuz ve akıcı bir izin süreci, projelerin zamanında uygulanmasının anahtarıdır.

Gerçek çevresel faydalar sağlar – çevresel değerlendirmelerin uygulanması çevre kalitesinde iyileşmelere neden olur ve bunun sonucunda yerel nüfusa, insan sağlığına, doğaya vb. zarar verilmesi önlenir. Çoğu durumda olumsuz çevresel etkilerin azaltılması; projelerin yeniden tasarlanmasından ve değiştirilmesinden, etkilerin azaltılmasından veya çevreye daha zararsız seçeneklerin seçilmesinden kaynaklanmaktadır.

Proje tasarımını iyileştirmektedir. Çeşitli mantıklı alternatifleri değerlendirme imkanı, ÇED sürecinin ana katma değeri olarak görülebilir. Nihai kararın verileceği ve gerekirse çevresel etkilerin en aza indirilmesi için projenin erken geliştirme aşamalarında ayarlanması için konum ve teknolojiler açısından seçeneklerin karşılaştırmasını sağlamaktadır.

Projelerin şeffaflığını ve sosyal kabulünü en üst düzeye çıkarır. Halk, çevre, yerel ve bölgesel makamlarla istişareler, ÇED prosedürünün temel özellikleridir. Bazı proje sahipleri bu tür istişarelerde aktif olarak yer almak istemese de, olası önemli etkiler hakkındaki bilgileri geniş çapta erişilebilir kılarak, çevresel değerlendirmeler; önerilen projeler hakkında bilgi eksikliğinden kaynaklanan korkuları gidermeye yardımcı olur. Bilgiyi kullanıma sunmak, daha iyi paydaş katılımı ve bilgi ifşası nedeniyle daha az direnç sağlar ve davalardan kaçınmaya (veya en aza indirmeye) yardımcı olabilir.