Yedi düvel sözcüğünün özet anlamlarından birisi şöyledir: Yedi düvel; düz anlamıyla “yedi devlet”, daha geniş ve mecaz anlamıyla da “bütün dünya” demektir… Yedi düvel derken, sadece bize silah doğrultanlar değil, onlara destek çıkanlar da dahildir…

Değerli okuyucularımız, hepimiz de biliyoruz ki; üzerinde doğup büyüdüğümüz, tüm gelenek ve göreneklerimizin, anılarımızın, alışkanlıklarımızın beşiği olan bu cennet vatanımız bizim en değerli, en aziz varlığımızdır. Birbirimizle komşuluk yapmayı, kaynaşmayı, paylaşmayı ve özgürlük denen o doyumsuz hazzı bu topraklarda öğrenir ve yaşarız… Bir gün, varlığımızın özü demek olan bu kutsal vatan toprakları herhangi bir durumda tehlikeye düşerse bizler bütün varlığımızla her şeyimizden vazgeçeriz ve onun kurtuluşu tek ideal haline gelir. Tıpkı bundan yüzyıl (bir asır) önce, Kurtuluş Savaşı’nda yedi düvel (pek çok dünya devletleri) aralarında anlaşarak üzerimize çullandılar…

Yedi düvel diye adlandırdığımız devletler, can çekişiyor diyerek üzerimize çullandıklarında, Türk milleti onca yokluklara rağmen, boyun eğmeyerek direndi. Öyle bir silkinişle silkindi ki, tüm düşmanları dize getirdi. O karanlıklar içinde yepyeni, pırıl pırıl bir Türkiye’nin doğuşunu bütün cihan hayranlıkla seyretti. (Saygıdeğer okuyucularımız, şanlı tarihimizden kısa bir özet sunduk. Geçmişini bilmeyen geleceğine yön veremez…)

Ve!... 15 Temmuz… Yüzyıl önce olduğu gibi, yine yedi düvelin desteğiyle, içimizde hortlayan, sekizinci düvel diyebileceğimiz bir grup vatan haininin saldırılarına maruz kaldık. Bu güzide cennet vatanımızı bölüp parçalamaya yönelik hain kalkışma karşısında Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi, milletimiz göğsünü siper ederek direndi ve varlığını korumayı bildi… Bu konuda çok şey söylemek ve çok şey yazmak için o kadar sebep var ki… Tarih boyunca olduğu gibi yedi düvele karşı kenetlenmek zorundayız. Yedi düvelin ekmeğine yağ sürecek her türlü eylem ve söylemden arınmalı, içimizde sekizinci bir düvel yaratmamalıyız. Vatanseverlik, pek çok fedakarlık ister. Bu millet, bu ülke ancak o zaman, bağımsız, kendi kararını kendi veren tehdit ve şantajlara boyun eğmeyen hatırı sayılır bir konuma yükselir…

ATATÜRK’Ü ANLAMAK

 Eğer Atatürk bugün sağ olsaydı; Türkiye’nin bölünmez bütünlüğüne kasteden başta FETÖ terör örgütü olmak üzere kim varsa, değil Akdeniz’e, okyanusların en derin yeri olan “Emden Mindanao” çukuruna gömerdi…

 -Bir millet, sımsıkı birbirine bağlı olmayı bildikçe yeryüzünde onu dağıtabilecek bir güç düşünülemez…

-Bugün vatanımızda bir milli kudret varsa, o cereyan, felaketlerden ders alan milletin kalbi ve dimağından doğmuştur…

-Milli sınırlar içinde bulunan yurt parçaları bir bütündür, birbirinden ayrılamaz…

-Türk milletinin istidadı ve kesin kararı, medeniyet yolunda durmadan, yılmadan ilerlemektir…