Şükür: Allah-u Teala’nın kendisine lütfettiği nimetleri düşünüp, nimetini ikrar ve itiraf ile O na hamdetmek,O nimeti O nun gösterdiği istikamette kullanmaktır…

Efendim, hepimiz de inanıyor ve biliyoruz ki,Yüce Allah insanı en güzel bir surette yaratmış,ona sayısız nimetler vermiştir. Ve, şunu da biliyoruz ki,Allah’ın insanlara verdiği nimetleri saymaya kalksak sayıp bitiremeyiz.Allah-u Teala,insana vermiş olduğu bu nimetleri kendi rızası doğrultusunda kullanmasını istemiştir.Allah,verdiği bu nimetler karşısında insandan öncelikle şükür istemektedir.Şunu da bilmeliyiz ki şükür,çeşitli türevleriyle birlikte Kuran’ı Kerim’de yetmişe yakın yerde geçmektedir.Bir örnek:Şükrederseniz elbette sizin nimetinizi artırırım.(İbrahim süresi ayet 7)

İnanıyoruz ki şükür, nimetin artmasına vesiledir.İçinde şükür olmayan her nimet,sadece bu dünyanın lezzetidir.İçinde sabır olmayan her şiddet ve mihnet ebedi ziyandır.İçinde ilim ve ihlas olmayan her itaat ise,hayatı rüzgara savurmaktır.”Bana kibir getiren itaatten bizarım” sözü,anlamlıdır…Ve,bir başka tespitte şöyledir: “Halkın sıkıntısı her zaman üç şeyden olmuştur.Zamanından önce isterler, kısmetten fazlasını isterler ve başkalarının olanı kendilerinin olsun isterler…”

Değerli okuyucularımız,lütfen dikkat buyurunuz: Nimetlere boğulduk şükrü kaybettik.Paramız oldu bereketi kaybettik.Kalabalıklaştık kardeşliği kaybettik…Bugün dünyanın yaşadığı Kovid 19 sentromu Yüce Allah’ın insanlığa bir uyarısı olarak da görülmelidir.Siz; topunuzu,tüfeğinizi,teknolojik üstünlüğünüzü mazlumların üzerinde demoklesin kılıcı misali olarak kullanmayı sürdürürseniz, gözle dahi görülemeyecek kadar küçücük bir virüsü size musallat ederim.Ola ki,aklınızı başınıza alır da bundan bir ders çıkarırsınız.Böylece dünyanın çeşitli bölgelerinde güçsüz,sefil tüm mazlumlara karşı daha adil bir yaklaşım içinde olursunuz…

YA KUZU OLACAĞIZ YA DA!...

Değerli okuyucularımız; Osmanlı Devleti’nin kuruluş yıllarında yaşamış bir İslam İlahiyatçısı-Din bilgini-Ahi Şeyhi, Osman Gazi’nin kayınbabası ve hocası, Osmanlı Devleti’nin fikir babası ve de Osmanlı Devleti’nin manevi kurucusu olarak kabul edilen Şeyh Edebali 1206 yılında doğdu,1326 da 120 yaşlarında  Bilecik te vefat etmiş ve dergahının zikir odasına gömülmüştür…         Şeyh Edebali’nin  Osmanlı Devleti’nin ikinci sultanı Orhan Gazi’ye bir nasihatını,siz değerli okuyucularımızla paylaşalım…”Evlat,öyle insanlar göreceksin ki, kuzuyu yemek için tilkiyle plan yapacaklar.Kurtla birlikte öldürecekler;çobanla birlikte yiyecekler, sahibiyle birlikte yas tutacaklar…”

 Lütfen dikkat ,bizim için bütün mesele “Kuzu”olup olmamakta… Ne dersiniz…?