Ulu Önder Atatürk, 81 yıl önce 10 Kasım günü hayata
gözlerini kapamıştı. Bilindiği üzere her yıl 10- 16 Kasım Atatürk’ü Anma
haftasıdır... Ulu Önderimiz, her ne kadar aramızdan ayrılsa da bıraktığı
eserlerle her zaman minnet ve şükranla anılacaktır. Atatürk’ün yurdumuz ve
milletimiz için yaptıklarını anlamak ve anlatmak için O’nu her yönüyle iyi
tanımak ve anlamak gerekir. Bugün üzerinde hür ve bağımsız olarak yaşadığımız
bu kutsal vatan topraklarını her türlü tehlikelerden korumak ve kollamak her
vatan evladının en öncelikli görevidir.
Dün yedi düvele karşı verdiğimiz mücadelenin, neredeyse
bir benzerini bugün de veriyoruz. Bu noktada Atatürk’ün bizlere bıraktıklarına
tarafsız, partisiz gözle bakabilirsek gerçekleri daha net görürüz. Ulu Önderimizin
bize bıraktıklarından bir bölümü, değerli okuyucularımıza hatırlatalım ki,
bakalım Atatürk’ü dillerinden düşürmeyenler onun fikirlerine ne kadar itibar
ediyor: Bağısızlık benim karakterimdir. Ben yaşayabilmek için, kesin olarak
bağımsız bir ulusun evladı kalmalıyım. Bu yüzden ulusal bağımsızlık bence bir
hayat sorunudur.
Ulusun bağımsızlığını, yine ulusun kesin kararı ve direnişi
kurtaracaktır. Bilelim ki, milli birliğini bilmeyen milletler başka milletlerin
avıdır. Tam bağımsızlık dendiği zaman, doğal, siyasal, mali, adli, askeri, kültürel
ve her alanda tam bağımsızlık anlaşılır. Bugün vatanımızda bir milli kudret varsa,
o cereyan, felaketlerden ders alan ulusun kalp ve dimağından doğmuştur. Milli
sınırlar içinde bulunan yurt parçaları bir bütündür, birbirinden ayrılmaz...
Değerli okuyucularımız, Atatürk’ü Anma Haftası nedeniyle
bir kere daha düşünelim; vatanımızı bölmek için uğraşan başta PKK olmak
üzere pek çok örgüt var. Ancak gözümüzün içine baka baka bu terror örgütlerinin
talimatlarıyla hareket eden, onların lojistik üssü gibi çalışanlar ve bu
konularda gereken hassasiyeti göstermeyenlerin olduğu da ayan beyan ortada.