SON DAKİKA
SON DAKİKA


Tükenişin miladi 2004!..
5.03.2019

Dünkü yazımda “Türk futbolu sizlere ömür!” demiştim.

Ligin sürekli kurgulandığını, senaryonun baştan yazıldığını dile getirmiştim.

2004 yılındaki TFF kongresinde futbolun özerkliğine tecavüz edildiğini anlatmıştım.

Okumayanlar tekrar okuyabilirler.

Evet...

Türk futbolunun bitiriliş tarihi 2004 yılında Haluk Ulusoy dönemi sonlandırıldıktan sonra Levent Bıçakçı döneminin başlatıldığı, manipüle edilen TFF kongresidir.

Tarih gerçekleri yazıyor.

Ve buna ilk isyan eden, Spordan Sorumlu Devlet Bakanlığı döneminde o büyük liderlik özelliği ile kendi partisi, kendi genel başkanı ve başbakanının (DYP-Süleyman Demirel) tüm siyasi karşı çıkışlarına rağmen, Türk futboluna özerklik getirerek devrim yapan Mehmet Ali Yılmaz’dı.

(1991 ile 1995 yılları arasında 19. Dönem DYP’den Trabzon milletvekili oldu. 49. ve 50. Dönem hükümetlerinde Spordan Sorumlu Devlet Bakanı olarak görev aldı.)

***

2004 TFF kongresi öncesi ertelenen bir kongre vardı.

Futbol dışı güçler tarafından dönemin Gaziantep Belediye Başkanı ve Gaziantepspor Kulübü Başkanı Celal Doğan aday gösterildi.

Şimdi bugüne bir bakın, o Celal Doğan kim?

HDP milletvekili!

Onlara geçit vermemek için bir yiğit gibi Mehmet Ali Yılmaz  çıktı aday oldu.

Mehmet Ali Yılmaz’ı gördüğü zaman önünü ilikleyip eğilen Celal Doğan karşısına çıkarıldı.

(Bunu yazarken Özkan Sümer’in de başkan adayı gösterilmesi aklıma geldi.)

Sheraton Otel’de yapılacak olan kongre öncesi mafya bozuntularının seçime müdahale etmesi nedeniyle ortalık  bilinçli olarak karıştırıldı.

O günkü kongre ertelendi.

Çünkü kongreyi M. Ali Yılmaz’ın kazanmasının önü kesildi.

Ama Yılmaz pes etmedi.

Oysa film yeni başlıyordu.

***

Bu kez 2004 yılında Ankara’da yapılacak olan kongre gelip çattı.

Kongre öncesi yine futbolun özerkliğine müdahale edenler, bu kez Levent Bıçakçı’yı aday gösterdiler.

Mehmet Ali Yılmaz “Meydan boş değil” diyerek çıkıp yine aday oldu.

Siyasi gücün büyüsüne kapılanlar bir tarafta...

Futbola özerklik getiren (babası) Mehmet Ali Yılmaz bir tarafta...

Bir düşünün Mehmet Ali Yılmaz’ın aday olmasını isteyen, hatta Gümüşsuyu’ndaki ofisini ziyaret ederek Yılmaz’a tam destek veren Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım gibi isimler, kongre yaklaşırken korkudan çark ettiler...

Bir düşünün TFF başkanlığı sonlandırılan Haluk Ulusoy bile M. Ali Yılmaz’ı desteklemedi.

Halbuki bakanlığı döneminde olsun, Trabzonspor başkanlığı döneminde olsun Haluk Ulusoy’u kanatları altına alarak ona TFF başkanlığının tüm yollarını açan adam M. Ali Yılmaz’dı.

Yine hatırlıyorum...

Bir TFF kongresinde Ulusoy’u devirmeye ramak kalmışken, bakan olarak salona girerek kongre sonuna kadar oturup Ulusoy’a tuzak kuranların oyununu bozan da Yılmaz’dı.

Kim inkar edebilir ki?

Bunları bizzat yaşamış biri olarak yazıyorum.

***

Mehmet Ali Yılmaz’ın Türk futbolunun özerkliğini korumak için, o günden bu yana yaşanan sıkıntıların öngörüsünü yaparak verdiği mücadele, bugünleri gördükten sonra öylesine değerlidir ki biraz vicdanı olanlar yazar.

2004 yılındaki TFF kongresinde aday olması için yeterli üyeden imza toplanmasının bile önüne geçmek istediler.

Kongre sabahı ne oldu?

Toplanan imzaları elinde bulunanlar, Sheraton Otel’in odasından bir türlü salona indirilmedi!

Oyun içinde oyun...

Son anda yetiştirildi!

Yılmaz’ın böylesine bir ortamda seçimi kazanması çok zordu.

Futbol dışı güçlere karşı tek başına mücadele ediyordu.

Ama yiğitlik öyle bir şey ki geri adım atmak yoktu.

Seçime girdi...

Trabzonspor Kulübü delegeleri, Akçaabat Sebatspor delegeleri dahi Mehmet Ali Yılmaz’a oy vermeyip Yılmaz’ın karşısına çıktılar.

Yetmedi...

Levent Bıçakçı’nın listesine  Trabzonspor’dan yönetici koydular.

Bir düşünün...

Trabzonspor Onursal Başkanı TFF başkan adayı...

Trabzonspor başkanı, yönetimi ve delegeleri Yılmaz’ı desteklemedikleri gibi Fenerbahçeli Levent Bıçakçı’ya destek verip Bıçakçı’nın listesine yönetici (Erdal Atalay) yerleştiriyorlardı.

Bir düşünün Trabzonspor’un CHP’li başkanı Atay Aktuğ ile AK Parti’nin bakanı Özak, Trabzonlu futbol federasyonu başkan adayı olmanın ötesinde Trabzonspor Onursal Başkanı da olan Yılmaz’ın TFF başkanı seçilmemesi için ittifak yaptılar.

Haluk Ulusoy oy vermeden salondan kaçıyordu.

Herhalde “Ben olmuyorsam M. Ali Yılmaz da olmasın” kıskançlığı...

Hepsini o salonlarda yaşadım.

Tarihe şahitlik ettim.

Trabzonluların Trabzon’a yaptığı işte bu ihanetin böylesi!

Bunun siyasetten öte bir duruşla ilgisi var.

***

Sonunda M. Ali Yılmaz seçimi kaybetti. Ama asıl kaybeden Türk futbolu oluyordu.

Kaç oy farkla biliyor musunuz? İki elin parmakları kadar oyla...

Trabzonspor delegeleri tam kadro oylarını vermiş olsalar o kongreyi Mehmet Ali Yılmaz kazanacak, Türk futbolu özerkliğini koruyacak, dış müdahalelere fırsat vermeyecekti.

Türk futboluna işte o gün tecavüz edildi.

Buna Trabzonspor yönetimi ve onu yönlendirenler de neden oldu.

2010-2011 şike sezonunda TFF tarafından Trabzonspor’un çalınan şampiyonluğu karşısında elimizin kolumuzun bağlanmasının nedenlerinin nerelerden geldiğini görüyorsunuz.

Gücümüzün nerede bittiğini anlıyorsunuz.

O gün yapılan yanlışın, o gün güce tapmanın, o gün hukukun gücü  değil  güçlülerin hukuku karşısında eğilmenin bedelini ödüyor Türk futbolu.

Keza Trabzonspor...

Özerklik o gün bitti!

O nedenle Türkiye Futbol Federasyonu’nun 2004 kongresi Türk futbolunun bitirilişinin miladıdır.

***

Bugün hiç kimsenin dert yanmaya, yakınmaya hakkı yoktur.

O gün ihanet edenlerin ektiği tohumların ne yazık ki ürünü bu!

Bugün bütün bu yaşananlar karşısında alnı açık başı dik bir adam varsa o odam hayatı boyunca Allah’tan başka hiç kimsenin karşısında eğilmemiş olan Mehmet Ali Yılmaz’dır.

Türk futboluna özerkliği getirmek. Özerkliği getirdikten sonra onu koruyup kollamak için bütün futbol dışı güçlere meydan okumak her babayiğidin harcı değildi.

Hadi buyurun bulun bir Mehmet Ali Yılmaz!

Mehmet Ali Yılmazlar bu ülkeye kolay gelmiyor.

Allah uzun ömürler versin.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap