SON DAKİKA
SON DAKİKA


Siyasette kimlik ve güç mücadelemiz!
21.10.2020
Ülkelerin dış politikalarını şekillendiren en önemli parametre; halkın refahı, ülke çıkarları ve istikrarıdır... Bu parametre ülkemiz için de geçerli olup, dış politika kimliğimizin oluşmasında ve yarın pişman olunmayacak kararlar alınmasında önceliğimizdir.
Yeter ki yönümüzün“Avrupa’ya mı, Ortadoğu’ya mı, Türk Dünyası’na mı ait olduğunu” bilelim. Türkiye’nin dış siyasetinde, milli çatısını doğru kuralım... 
Yeter ki Atatürk’ün, “Olaylar, Türk milletine, iki önemli kuralı yeniden hatırlatıyor: Yurdumuzu ve haklarımızı savunacak kuvvette olmak; barışı koruyacak uluslararası çalışma birliğine önem vermek! “ uyarılarını dikkate alalım. 
Elbette Türkiye için diğer devletler gibi tipik bir dış politika profili tanımlamak kolay değil.  

HEPSİ BİR, TÜRK TEK!

Bir tarafımızda ilişkilerini kurumsal düzeyde yürüten bir sisteme sahip Avrupa, diğer tarafımızda reelpolitik ilkelerin büyük ölçüde geçerliliğini koruduğu Ortadoğu... 
Bir tarafta bir türlü katılmadığımız AB, diğer tarafta güvenliğimize yönelik önemli tehditlerin kaynağı olan Rusya ve Ortadoğu... Son olarak Trump’ın arabuluculuğu ile kurulan, İsrail’i merkezine alan İsrail, BAE ve Bahreyn üçlüsü. (Muhtemelen bu dörtlüye yakın zamanda, Mısır ve Suudi Arabistan da katılacaktır.)
Bütün bunlar ve üzerinde bulunduğumuz coğrafya ülkemizin dış politikasının genel çerçevesini çizerken, çoğu zaman da bizi yalnız bırakıp, barışçıl dış siyasetten uzaklaştırıyor.
Her ne olursa olsun, dış siyasette önceliğimiz güvenliğimiz ve toprak bütünlüğümüz olmalıdır.

GÜVENLİK VE GÜÇ ARAYIŞI... 

Sınırların önemini kaybettiği Avrupa’nın, Türkiye’nin sınır güvenliği stratejisini anlamasını beklemek fazla iyi niyet olur.
Sonuç olarak;
AB ve ABD’nin Türkiye’yi bir köprü, amaçlarına hizmet eden bir ülke olarak görmeleri, dış politikalarımıza yön verme çabaları mutlaka boşa çıkartılmalıdır.  
Tarihsel geçmişi zengin, büyük bir dış siyaset kimliği ve amacı olan bir ülke olarak Türkiye, kendine ait bir dış politika yaratarak güçlü bir duruş sergilemelidir. 
Ne tarihsel ve kültürel bağlarımız olan Ortadoğu ne de geleceğe yönelik projeleri temsil eden Avrupa bizim dış siyasetimizin yönlendiricileri olmamalıdır. (Bu, Türkiye’yi kendi kontrolü dışında sorunlara taraf yaparken, sürekli farklı krizlerin içine çeker.) 

Ülke çıkarları adına hareket edebildiğimiz ve fırsatlardan yararlanabildiğimiz ölçüde güçlü oluruz. 
Dolayısıyla bugün can Azerbaycan’a verdiğimiz destek. Libya ve Doğu Akdeniz hamlelerimiz ülkemizin gücünü ve kimliğini yansıtan önemli ve doğru hamlelerdir.
Atatürk’ün dediği gibi, “Türkiye’nin güvenliğini amaçlayan, hiçbir milletin aleyhinde olmayan bir barış doğrultusu, bizim daima ilkemiz olacaktır.” 
Yapacaklarımız belli... Yalnızlık sarmalına girmeden, Türk’ün gücünü ve devlet anlayışını masada ve sahada, en güzel şekilde dosta düşmana karşı gösterebilmektir.
“Ne Amerika ne Rusya ne Çin ne Ortadoğu; her şey Türkiye ve Türklük için...”

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap