Gençler,
çözüm makamı olarak sizi görmeli!..
Keşke
Boğaziçili gençlerimizin isteklerini daha geniş bir platforma ele alarak,
“üniversiteler ve sorunları” adı altında bir gündem oluşturabilseydiniz… Ama
olmadı.
Olaylar
ve gençler; ne üniversiteler tarafından ne de, siyaset tarafından doğru
okunamadı.
Siyasi
otorite ayrıştırma yoluna giderek olaylara, “benden yana olmayan, bana
karşıdır!" zihniyetiyle yaklaşarak, “Gençler ne istiyor?” üzerine kafa
yormak yerine, gençleri duymazdan gelmeyi yeğledi.
“Kişinin
kendi gerçeklik vizyonunun tek gerçeklik olduğu inancı, tüm yanılgıların en
tehlikelisidir.” – Paul Watzlawick
Kısacası
bir kez daha politik söylemlerle, olayların üzeri örtülme çabasına girildi.
Üstelik gençlerimizin provokatörlerin eline düşebileceğini bile bile…
Hâlbuki
yapılacak şey belliydi; uzlaşmacı bir dil kullanarak gençlerle iletişim kurmak
ve onları dinlemek…
GENÇLİK,
İLETİŞİM DEMEKTİR.
İnsan
kendini en çok gençken ifade etmek ve dinletmek ister.
Gençlerle
konuşmanız onları sevdiğinizi ve düşündüğünüzü belli etmenin en önemli yolu ve
adımıdır. Böylece endişe duydukları “yarınları” konusunda da onlara destek
olmuş olursunuz. Dinlenmediğini hisseden gençlerin, büyüklerinin öfkesini göze
alarak, farklı dil ve eylemle kendini ifade etmeye çalışacaktır.
GENÇLER
SİZİ ÇÖZÜM MAKAMI OLARAK GÖRMELİ.
Öfkeli
dil ve sağır kulak iletişimin zehridir. Siyasi büyüklerin kibirlerini bir yana
bırakarak, empati yapması ve gençlerle sağlıklı bir iletişim kurması gerekir.
Gençliğin gel gitleri olabilir, siz tutarlı olacaksınız. Bir gün onları baş
tacı ederken bir gün sonra yakışıksız ve suçlayıcı tanımlarda
bulunmayacaksınız.
Gençlerin,
kendi hayatlarını kontrol edebileceklerini ve kendilerine ait bir fikir
geliştireceklerini kabul ederek işe başlayabilirsiniz.
Bunun
için gençlere karşı olan ön yargınızı kırmalı, onlarla konuşabilme ve onları
dinleyebilme becerilerimizi geliştirmeliyiz.
Ön
yargısız bir iletişim gençlere, yetişkin oldukları konusunda öz güven
verecektir.
Bu,
onları daha uzlaşmacı olmaya teşvik ederken, ortaya çıkan zor durumları daha
rahat çözmelerine ve çözmenize yardımcı olacaktır. Gençlerle kurulan doğru iletişim sadece
ortamı sakinleştirmeyecek, onların toplumsal değerlere olan inancını da
pekiştirecektir.
Görmeniz
gereken en önemli konu;
Kavgalı
bir ortam insanların doğru kararlar almasını ve gerçeği görmesini engeller. Bu
da farklı amaç içinde olan provokatörlerin önünü açacaktır. Sizin önceliğiniz; gençlerin birikmiş
sorunlarına çözüm bulmak. Bu süreç içinde de, onların “çözüm makamı” olarak
sizi görmelerini sağlamak olmalıdır.
Gençler
bizim hem yarınımız hem de ESERİMİZ… Ki
Atılan
her yanlış adımın genç dimağlarda hasar bırakacağını, kendilerine ve bilime
olan inançlarına zarar vereceğini bilmeniz gerekir.
ÜNİVERSİTELİ
GENÇLERİ DİNLEYİN!
Sorunlarını,
isteklerini, beklentilerini… Onları dinlemez ve uzlaşmacı bir ortam
kuramazsanız, yarın başka ve daha büyük yanlışlarla mücadele etmek zorunda
kalırsınız.
“İnsanın en büyüğü, en yüksek mevkide iken
tevazu gösteren, kudret sahibi iken affeden ve kuvveti olduğu vakit adaletle
hareket edendir.”/Abdulmelik bin/