Atalarımız boşuna, “40 düşün bir konuş” dememişler!

Ya da, “ağzından çıkanı aklın duysun!”

Nereden çıktı bu konuşmak işi?

Aynı yerden iki kişi, ayrı telden çalarsa gel de konuşulanları yazma bakayım!

Biri Giresun Ziraat Odaları Koordinasyon Kurulu Başkanı Abdullah Şahin:

Diyor ki; “500 metrenin üzerindeki fındık dondu.”

Diğeri, TZOB Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan:

O da diyor ki; “Sorunsuz bir kış geçirdik.”

Birisi “dondu” diyor, öteki “sorunsuz.”

O zaman soracaksınız ki; “Hangisi haklı?”

Ziraat odaları cenahında çok söz eylese de bunları genellikle diğerlerine oranla gözüne ve aklına emanet ederek söylemeyi yeğleyen Arslan Soydan; “Gölköy ve Gürgentepe ziraat odalarının yaptığı tespitlere göre” diye dayanaklı açıklama yaptığı için inanılır.

BİZ BİZE; HAYDEN ÇAY TOPLAMAYA!

Bahçelerde birinci sürgün çay yaprakları bir hafta içinde toplanacak boyuta ulaşacak.

Ama halâ, “Kim nasıl toplayacak?” sorusuna cevap arayanlar var!

Artık, bu hesabı, bu defteri kapatın! Çünkü, çayı kendimizin toplanmasından başka çare kalmamıştır.

O zaman, korona için açılan, ama ancak 2 milyar lira (300 milyon dolar) toplayabildiğimiz için hedefine ulaşamayan “Biz Bize Yeteriz” kampanyasının yüzünü çay ile aklayalım mı?

Hadi, Rizeliler, Trabzonlular, Artvinliler, Giresunlular!

Gurbetten destek bayram sonrası tamam! Yetmez ise bile Erzurumluların, Bayburtluların, Gümüşhanelilerin de desteği alarak çayımızı toplayalım. Kuruçay haline getirelim. Kendimiz toplayıp, kendimiz üretip, kendimiz içelim!

Ve de, fındık toplamaya da hazırlıklı olalım!

80 bin hektarda çayı toplayıp, 728 bin hektarlık alanda da “Biz bize yeter, fındığımızı da toplarız” diyelim…

KARAKULLUKÇU’DAN SONRA ZORLUOĞLU…

Trabzon “kadim şehir” ama ne yazık ki “kadri de bilinmeyen şehir.”

Onun için iki de bir “Bu kadim şehir” diyenlere kafayı takmıyor da değilim!

En son Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu ile bir araya geldiğimizde yine; “Kadim şehir” ibaresini duyunca, daha ben “Doğru dürüst alt yapısı olmayan bu kadim şehirden mi bahsediyorsunuz?” diye sormadan kendisi cevap verdi:

“Alt yapısına kadimliği en iyi bilenlerden biri olup, bu kente layıkıyla hizmet vermiş olan Orhan Karakullukçu  döneminin dışında, doğru dürüst yatırım yapılmayan bu şehirde yaşayanların bir numaralı ihtiyacı olan su şebekesi Ortahisar ilçesinden başlayarak yenileniyor. Yüzde 60’ı şebeke kaçağı bulunan hatlar 130 milyon lira harcanarak yenileniyor.”

Zorluoğlu haklı! Halâ bu şehrin su şebekesinin büyük kısmı Karakullukçu’nun döneminden kaldığına göre…

3 İNEĞE BİR TYP’Lİ!

O ki tek yol üretmek, üretmek, üretmek kaldı!

O ki, en önemli üretme alanı da tarım ve hayvancılık olarak belirlendi.

Bir hatadan dönülüp, doğruya hizmet edilmesi zamanı da gelmedi mi?

Hani, benim; “Bir avuç bostan, yan gel yat Osman” diye tarif ettiğim İŞKUR’un Toplum Yararına Projesi (TYP) ile yapılan istihdam var ya! Hah işte ondan bahsediyorum.

Artık bu istihdam desteğini, SGK’lı olarak asgari ücretle çalışma imkânını devlet, şehirlere değil, köylere vermeli.

Köylerde de Trabzon Ticaret Borsası Başkanı Eyyüp Ergan, “5” diyor ama, bana göre en az 3 süt ineği sağıp, Tonya Tereyağı gibi coğrafi işaretli ürün üretimini de arttıracak ailelerde bir kişiye verilerek uygulamaya başlanmalı.