SON DAKİKA
SON DAKİKA


Turizmde Trabzon çıkarı için ortak paylaşım...
11.08.2021

Geçmişte her ne kadar “bacasız sanayi” olarak adlandırılmış olsa da, günümüzde turizm için hatırı sayılır ölçüde yatırım yapmak gerekiyor.

Ama bizdeki gibi atıl kalacak şekilde yatırım değil!

Geçen hafta Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, “Şu turizme doğru dürüst bakalım. Gerekirse ters köşe yapalım” diyerek Turizm Paydaşları buluşması organize ettirdi. Bize de “hakikati paydaşlardan dinleyip de kalem oynatalım” diyerek katılmak düştü.

Düştü düşmesine de her ne kadar az da olsa bir turizmde bir ilerleme kaydetmişiz ama ben diyeyim “küçük çıkarlar”, siz söyleyin “küçük hesaplar” yüzünden çok ama çok şeyler kaybetmişiz, kaybetmeye de devam ediyoruz.

Meselâ Trabzon’da turistik tesis sayısı 213 ama bunların sadece 57 tanesinin ruhsatı var.

Vergisi ve sorumluluğu ile kayıt altında olan 20 bin yataklı tesisler var iken, kaydı kuydu ve de hiçbir sorumluluğu olmadan turistleri yatırıp kaldıran 28 bin yatağın Trabzon’daki mevcudiyetini hak, hukuk, adalet penceresinden anlamak mümkün mü? Ortada kelimenin tam anlamı ile haksız bir rekabete göz yummak, kör olup görmemek var?

Ne diyelim? “Yumanların gözü kör olsun!”

Trabzon’a gelen özellikle yerli turistler önce; “Trabzon’un neyi meşhur?” diye soruyor, sonra da üzerine “Meşhur Trabzon tereyağı” yazanlardan alıp memleketlerinde yedikten sonra “bir daha almamak” için buralara gelmiyorlar.

Yani “bir alan bir daha almıyor!”

Nedeni de benim 20 yıldan beri papağan gibi tekrarlayarak yazıp durduğum, “Trabzon’da 1 kilo sütten mucize yaratılarak 5 kilo tereyağı üretilmeye başlandı! Üzerine de ‘Meşhur Trabzon tereyağı’ yazılıyor. Bu yalanı durdurun, bu sahtekârlığa son verin” satırlarda zaten var!

Ama ne denetleyen var ne de bu sahtekârlığa dur diyen.

Devletin denetimi yok da, meslek örgütlerinin var mı?

Ne gezer!

Dahası gelene gidene, Amasya etinden coğrafi işaretli (!) Akçaabat köftesi yedirdiklerimiz, “Bizdekiler bundan daha lezzetli” dedirtmiyor muyuz?

Aynen!

İşaret etmek istediğim odur ki, “Yöresel ürünlerden bir alan bir daha almıyor, yiyen de bir daha yemiyor.”

Turizm adına Trabzon’da işimizin en hazin, ne garip, en acayip yanı nedir bilir misiniz?

Paydaşlar toplantısında da hemen her temsilcisinin dile getirdiği gibi, “Turistler için eğlenebilecek mekanlar yok.”

Oysa turizm hareketinin tarifinde, “kişinin bulunduğu yerin dışına çıkarak farklı kültürle muhatap olması, farklı mekanlar görmesi, eğlenerek dinlenmesi” yazmıyor mu?

Peki; bırakın her şeyi normal kabul eden Avrupa ülkelerinden gelenleri. Ülkelerinden adeta kaçarak Türkiye’ye, Trabzon’a koşan Ortadoğu ülkesi vatandaşları, İranlılar, Araplar eğlenmek istemiyorlar mı?

Geçmişte olduğu gibi “İstemiyorlar” diyenler var ise, artık çok uzağa değil Batum’a gidip görsünler.

Tamam! Trabzon’da gezilebilecek, oturup dinlenilebilecek mekanlar son yıllarda bayağı yapılmadı mı? Yapıldı. Ama Batum gibi eğlence mekânlı yerlere akın akın gidişler devam ediyor ise, bir yerlerde, bir şeyleri, bazı mekanları eksik bırakıyoruz demektir.

Paydaşların birbirlerini dinledikleri ve ilk kez bu kadar anladıklarını sandığım bu toplantıyı “gerçekler ayrıntılarda gizlidir” diyerek değerlendirmeyi sürdüreceğiz.

Ama Turizm Müdürlüğü’ne bile hâlâ asaleten bir atamanın, niyeti bozuk hesaplarla yapılmadığı bir Trabzon gerçeğinin de çırılçıplak ortada olduğunu hatırlayacak olursak, gerisi Rahmetli Erbakan Hoca’nın deyimi ile “Faso fisodur!”

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap