Birkaç gündür çoğu kişinin kelime olarak “Tazmanya” ile karıştırdığı “Tanzanya”dayız. Zaten çocuksa bir canavarlıkla anılsa da, Tanzanya’nın bu kelimenin içeriği ile uzaktan yakından ilgisi yok!

Ama,Tanzaya’da yapılacak iş çok!

Çünkü, son yıllarda yaşanan değişim ve gelişime rağmen halâ, geçmişinin ihmal edilmişliği bir kenara bırakılmamış! Ancak, dolayısı ile de Türkiye Büyükelçisi Ali Davutoğlu’nun deyimi ile;“Medeniyet ve teknoloji çok hızlı gelişim seyretmediği için Tanzanya bir anlamda çağımızın küresel kirliliğinden etkilenmemiş ve bakir kalmış.”

İnsanı ise, valla bu denli eğitim noksanlığı, gelişmişlik yoksunluğuna rağmen, Allah’ın “insan” diye yaratıp, “akıl” ile donatıp, “kul” diye sayıp, “İrade” verdikleri arasında bunlara uyan hatırı sayılır bir davranış biçimleri ve tercihleri var. Yani o konuda ünyanın çoğundan, hele hele Türkiye’den çok ama çok ilerdeler. Ez cümle; geleceğine yatırım yapmak isteyenler için Afrika’nın göbeğine yakın yerdeki Tanzanya o kadar da uzak değil. Hava taşıtı mesafesi ile İstanbul’dan 7 saatlik bir yerde geleceğine doğayı bozmadan yatırım yapmak isteyenleri bekliyor. Aslanlar, kaplanlar bile!

BIÇAK KEMİĞE DAYANDI İSE...

Sanırım, bir insanın dik durması için zaruri olan kemikler birilerinin vücudunda yok ki, habire bıçağın kemiğe dayandığını hissetmiyor, anlamıyorlar! Ancak sürekli “Bıçak kemiği dayandı” diye zikredip duruyorlar!

Bu durumda galiba; “kemiksiz adamda bıçak dayanacak yer bulamıyor ki” işe yarasın!

NEREDEN NEREYE?

“Her doğru her yerde söylenmez” den;

“Doğru hiçbir yerde söylenmez”e geldik dayandık!

BUZAK ARAMA İŞİ!

Sorsalar ki; “Türkiye’de ahalinin en iyi (!) ve en çok yaptığı iş nedir?” Hiç tereddütsüz; “Her ne olursa olsun, her şeyde ve her işte, önce öküzün altında buzağı aramaktır” cevabını verirdim!