İşte, aşta, aşkta…
Evde, okulda, ofiste…
Havada, karada, suda…
Yasama da, yürütme de, hatta yargıda bile…
Bir niyet okuyuculuğudur aldı başını gidiyor!
Hem de, “Niyeti budur” diyecek, dahası, “Niyetin bu olduğunu
biliyorum” diyecek, yani şirke bulaşacak kadar…
Oysa İslâm’a göre “Niyeti Allah bilir.”
Kulun ki, sadece tahmindir ve de bunu öyle ifade etmesi
lazım.
Etmez ise! Dedik ya; “Şirke bulaşır.”
Gelin, Buda felsefesinin “En büyük öğreti yaşamaktır”
gerçeği üzerinden hareket edip, bizatihi içinde yer aldığımız bir kıssayı hisse
almayı becerebilenlerle paylaşmak için tekrarlayalım.
*
Partinin birine seçim yardımı toplama toplantısında, torbaya
atılan para az olunca yükseklerdeki etkili ve yetkili kürsüye fırlayıp; “Verin
gardaşlarım verin. Buraya vereceğiniz her kuruş, hanenize sevap olarak
yazılacaktır” dediğinde ben çıkış kapısına doğru yollandım.
Sonraki gün toplantıya katılanlardan biri ile karşılaşınca,
“Basın mensubu değil misin? Niye o gün toplantıyı terk ettin?” diye sorunca
aramızda şu diyalog geçti:
-Kürsüye fırlayan; “verilecek paralar sevap hanesine
yazılacak” demedi mi?
-“Dedi.”
-İşte onun için terk ettim?
-“Niye?”
-Çünkü kıldığımız namazın bile sevap hanesine yazılıp
yazılmadığını kul bilebilir mi? Bilmez! Kim bilir? Allah bilir. Eee, o zat-ı
divane, sevap hanesine yazıldığını nasıl söyleyebiliyor? Dolayısıyla bu şirke
girmiyor mu?
-“Yahu tamam da, bunu öyle o niyetle söylemedi. Gerçek
niyeti o değildir!”
-Dur efendi dur! Söz konusu niyet olunca hepten dur! Bir
kere de sana hatırlatacağız demek ki!
Kişinin gerçek niyetinin ne olup olmadığını Allah bilir.
Başka kimse bilmez, bilemez.
CEMAAT, TARİKAT, PARA, ULEMA, SİYASET!
Eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu'ndan
alıntı yaparak bir kenara not eylemişiz.
ALLAH DİYE DÖNÜYORLAR
"Bugün cemaatler ve tarikatların her biri ekonomik
sektördür. Boğazlarına kadar dünyevileşme girdabında Allah diyerek döne
duruyorlar. Dinden kazandıklarını dünyaya yatırıyorlar."
ULEMA ENFLASYONU VAR
"İslam dünyasında ulema enflasyonu var. Sorun çözücü
olması gereken ulema sorun kaynağı olabiliyor. Siyasete bu kadar yakın duran
ulemanın kirlenmemesi zaten mümkün değildi."
DİN DEĞİL SİYASET DİLİ
"Siyaset ile İslam'ı özdeşleştiren, bireyleri din
konusunda yol ayrımına getiren bir dil benimsendi. Bu dil, Kur'an'da ve
Peygamber'de olmayan, sonradan üretilmiş siyasal bir dildir."