Melih Bulu, Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğünden neden
mi alındı?
Birincisi alınmadan önce atanmasının da makul ve
mantıklı gerekçesi var mı idi? Bu zaten bilinmiyordu?
Alınması, yani gidişi de gelişi gibi, halk arasındaki
tabirle ”davulla gelen, zurna ile gider”
misali oldu!
İkincisi Melih Bulu; “Boğaziçi’ni dünyanın ilk 100 üniversitesi arasına sokmaktan” söz
etmemiş mi idi?
Belki de, adamı kıskandıkları ve 100 arasına
sokmasının önüne geçmek için de 6 ayda derdest ettiler!
Üçüncüsü şu “6
ay” ifadesi, ibaresi, süresi yok mu? Pek de uğursuz bir süre! Melih Bulu’ya
da sirayet eyledi!
Hatırlayacak olursak, 2011’de başımıza bela ettirilen
Suriye savaşına “Şam’da Cuma namazını 6
ay sonra kılma” hedefi ile başlamıştık. O da tutmamıştı!
Melih Bulu’nun da, “Boğaziçi’ni 6 ayda zirveye taşıma” hedefinin tutmayacağı hiç
değilse, Suriye’deki gibi 10 yılda değil de, Boğaziçi Üniversitesi’nde çok daha
erkenden, tabir yerinde ise “zararın
neresinden dönülür ise kârdır” diyerek anlaşıldı.
Ya O’da, yani Melih Bulu’da, 6 ayda halletme yerine 10
yılda berbat eyleme şekline dönüşmüş olan Suriye’deki kadar sürse idi!
MEHMET
AKİF YERİNE ZİYA PAŞA…
“Yazmak
yaşamak, yaşamak yazmaktır”ı ömür felsefesi haline getirmiş birisi
olmanın peşinde koşarken, farkında olmadan kulvarları karıştırdığımız oluyor.
Hem de sürekli kullandıklarımızı!
Tıpkı geride bıraktığımız Perşembe günü (15 Temmuz 2021) fındıkta rekolte tahminlerini geçmişe, yani
tarihe bakmadan aynı hayatı tekrarlayanlar için tekrar tekrar hatırlattığımız;
“Tarihi
tekerrür diye tarif ediyorlar,
Hiç ibret
alınsaydı tekerrür mü ederdi?” dizelerinin Ziya Paşa’ya mal ederek
yazmamız gibi.
Oysa benim ezbere bildiğim ve de onlarca kez yazdıklarıma konu
eylediğim dizelerin Mehmet Akif Ersoy’a ait olduğunu cümle Âlem biliyor.
Eee; boşuna “Beşer şaşar”
denmemiş! Bizimkisi bu kadarcık bir hatalı şaşma! Birilerinin fındıkta yaptığı
gibi 100 binlik bir şaşma değil hiç değilse!
O ki Ziya Paşa’yı bu vesile ile yad eyledik, günümüzün ahvaline
uygun bir tarifini kullanmadan geçmeyelim.
“Sadıkları
tahkir ile ret kaide oldu,
Hırsızlara
ikram-ü inayet yeni çıktı.”
Şu demek: “Sadık kişileri
aşağılama, reddetme benimsenir oldu. Hırsızlara ikram ve yardım yeni çıktı.”
DÜNYA
FINDIK HAFTASI LOGOSU…
Bir numaları ve tam yerli ihraç ürünümüz olan
fındığın, daha çok üretilerek, daha çok satılması, dolayısı ile ülkemizin daha
fazla döviz kazanması için bu yıldan (9-15 Ağustos) başlamak üzere, her yılın
Ağustos ayının ikinci haftasında Dünya Fındık Haftası kutlanacak.
Onun için bir logo tasarımı yapıldı. Değerlendirmenize sunulur.