SON DAKİKA
SON DAKİKA


Kurban pazarlığı olmaz!
9.07.2021

Nasreddin Hoca’nın, testiyi kırmadan çocuğunu uyarması misali bizimki…

Hemen hemen her Kurban Bayramı öncesinde olduğu gibi, yine yanlıştan uzaklaşıp, doğruyu yapmak adına yazmayı sürdüreceğiz.

Neyi mi?

“Pazarlık sünnettir”,  ben diyeyim “günahına”, siz söyleyin “yanlışına” meydan vermemek için!

Kıssadan hisse…

Yıllar önce ellerini birleştirip nerede ise koparacak şekilde kurban pazarlığına girişenlere; “Ne yapıyorsunuz?” diye sorduğumda aldığım cevap: “Kurban pazarlığı yapıyoruz. Pazarlık sünnettir.”

Az durun dedim!

Şimdi sizin pozisyonunuz şu:

Hayvanın sahibi fiyatı fazla söylüyor. Alıcı da zaten onun fazla söyleyeceğini düşündüğü için pazarlık ediyor!

Peki;  bu durumda Kurban ibadetini yerine getirmek için bir araya gelen her iki Müslüman’ da birbirine güvenmemiş olmuyorlar mı? Bunun için de pazarlık edilmiyor mu? Ortada bir aldatma, bir inanmama söz konusu değil mi?

Öyle göründüğüne göre, pazarlık nasıl sünnet olabilir?

Hele hele din adına icra edilecek kurbanın pazarlığı!

Doğrusu, satıcı hakkı olanı teklif eder. Alıcı da ona inanarak itiraz etmez!

Kitaba göre böyledir!

 

AKÇAABAT’TA Kİ SARAY İSE!

Geçtiğimiz günlerde bir dava dosyasında bilirkişilik için Trabzon’un Akçabaat ilçesindeki Adliye’ye yolumuz düştü.

Pardon; Adliye Sarayı’na!

21’inci yüzyıl Türkiye’sine hiç ama hiç yakışmayan bir saray (!) ile karşılaştık.

Önce bir yanlışı tekrar ifade edip, sonra Akçaabat’tan devam edelim.

Hak, hukuk ve adaletin tecelli ettirileceği adliye binalarının ismine “saray” denmemeli… Çünkü saray da adalet olmaz. Sarayın kuralları geçerlidir.

“Adliye Merkezi” dersiniz, yazarsınız olur biter!

Sonra dönelim Akçaabat’ta masalar, dosyalar ve çalışanlardan adım atmaya değil, soluk almaya bile yerin kalmadığı harap saraya…

Beton ekonomisi ile yapılan inşaatların bir numaralı öncelik olduğu Türkiye’de Akçaabat’taki adliyeye, Atatürk’ün “Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur” dediği tarif üzerinden bakıp, düşüncelerimizi ifade edecek olursak, çalışanların hiç de sağlıklı bir ortamda bulunmadıklarını açık açık söyleyerek, durumu kamuoyu ile paylaşalım.

 

TASARRUF YA DA İSRAF…


“Harcamalar kısılacak” talimatı koyan devlet-i aliye yöneticilerinin “Temsilde tasarruf olmaz” dediklerine ahali,

İçinde bulunduğu camiinin bile 4 minaresi olduğunu unutup, “İslâm da İsraf haramdır”  diyen hoca efendinin vaaz ettiklerine cemaat nasıl inansın?

 

TİYATRO BİNASI ÇÖZÜMÜ GENÇ’TE…


Bazen fazla uzatmaya, hatta işi yapmamak için “ipe un sermeye” gerek yok.

Geçmişi bulunan tiyatronun Trabzon’daki Devlet Tiyatrosu Binası sorununu çözmek istiyorsanız Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’in net bir şekilde söylediğini yaparsınız olur biter.

Opera Binası diye tanımladığımız eski binamızın silüetini içeren yapının, Millet Bahçesi’nde eski lojmanların bulunduğu kısma, hem kültür alanı hem de park alanı olacak yapılması yeterlidir. Böylelikle hem tarihe saygıyı yerine getirmiş olacağız, hem de operanın da icra edileceği bir sahneyi de kuracağız.”

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap