Hiç
evelemeye gevelemeye gerek yok!
İnsan
olmayı, ahlâkı ve adaleti bir kenara koyarak, kimi zaman devlet, kimi zamanda
şahıs adına “pire için yorgan”
yakanlara…
“Kendi doğrusundan başka doğru
tanımayanlara…”
Dünyayı
sadece kendinin “at oynatacağı çöplük”
sananlara…
Cenab-ı
Allah’ın Kuran-ı Kerim’de işaret ettiği; “Biz
de açık seçik mucizeler olmak üzere onların üzerine tufan, çekirge, haşarat,
kurbağalar ve kan gönderdik. Yine de büyüklük tasladılar ve günahkâr bir kavim
olmakta direndiler (Araf-133)” cümlesinden olanlara…
İnsanların
ve tabiatın ayarını bozanlara…
Cihanın
neredeyse yarısına hükmeden Kanuni’nin “Olmaya
devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi” deyişinden ders çıkarmayıp “Ben ne dersem o” diye kibirlenip,
böbürlenenlere…
“Kem söz sahibine aittir” gerçeğini unutup karşısında
gördüğü herkese ağzına geleni söyleyenlere…
Kısacası;
alemin ayarını bozanlara…
Ezcümle;
“Dünyayı yaşanacak alem olmaktan çıkaranlara…”
Siyasetçisinden
sporcusuna,
Sanatçısından
sanatkârına,
İşçisinden
işverenine,
Zurnacısından
peşrevcisine,
Aliminden
zalimine,
Dalkavuğundan
dangalağına,
Zengininden
fakirine…
Kadınından
erkeğine,
Çoluğundan
çocuğuna kadar cümle Adem Oğlu’na;
Islah
olsun!
Aklını
başına toplasın!
İfrattan
ve nefretten kaçabilmeyi becersin+6
weu,
Yıkmaya
değil yapmaya!
Savaşa
değil barışa çalışsın!
“Ben var dünya var. Ben yok
dünya yok”
benciliğinden uzaklaşıp, paylaşmayı öğrensin!
Malın
mülkün, önce Allah’ın, sonra devletin, en sonunda kendinin olduğunu kavrasın!
Tevekkülü
üzerine düşeni yaptıktan sonra kabullensin diye...
Şimdilik
direk olarak; “Korona Ayarı” geldi!
Endirek
olarak da, “Kokarca Ayarı” sırada
bekliyor!
Geldi,
geliyor da, halâ anlamayanlar var ise, onlar da kıssada hisse hesabıyla; “Allah’ın sopası yok ki gökten indirsin”
ile ne anlatılmak isteniyor, onu kavramaya çalışsınlar!
“Allah’ın sopası yok ki,
gökten indirsin” denilmesi ile neyin ve nasıl kastedildiğini anlamayanlara…