SON DAKİKA
SON DAKİKA


Gözü doymayanlar..
5.12.2021

Halinden fakir olduğu anlaşılan bir adam, deniz kenarında oltayla balık tutuyordu. Tesadüfen oradan geçmekte olan ülkenin padişahı bu gariban adamla ilgilendi ve ona "oltana ben buradayken takılan ilk şey ne olursa, sana onun ağırlığınca altın vereceğim" dedi.
Biraz sonra fakir adamın oltasına ortası delik bir kemik takıldı. Hükümdar da balıkçıya "ne yapalım, şansın bu kadarmış, oltana ağır bir şey takılmadı" diyerek adamı alıp sarayına götürdü.
Padişah saraya varınca adamlarına, "balıkçıya elindeki kemiğin ağırlığınca altın vermelerini" emretti. Kemiği terazinin bir kefesine koydular, öbür kefesine de altın doldurmaya başladılar.

"Beş, on, yirmi, elli" derken, ne kadar altın koydularsa kemiğin olduğu kefe yerinden bile oynamıyordu. Görünüşte dört-beş altını zor tartar göründüğü halde, tahminlerin on misli üzerinde altın koydularsa da kemik "bana mısın" demedi.
Adamlar altını doldurmaya devam ettiler, terazinin kefesi doldu taştı ama kemik tarafı yerinden kımıldamıyordu. Nihayet bunda bir sır, bir hikmet olduğunu anladılar.
Bir bilge kişiyi saraya davet edip, bu sırrın ne olduğunu sordular.

Bilge şahıs kemiği eline alıp şöyle bir baktıktan sonra "bu kemik açgözlü bir insanın göz çukurudur. Siz bunu tartmak için bütün hazineyi koysanız yine de yerinden oynamaz. Çünkü doymaz ama bir avuç toprak bunu doyurur" diye izah etti.
Nitekim bir avuç toprak alıp, terazinin kefesine koyulunca kemiğin olduğu kefe yukarı kalkıverdi.

Kıssadan hisse; bazılarının “neden gözleri doymuyor?” anladınız mı? Geldikleri ama dönecekleri yeri, toprağı hiç hatırlamamalarından olmasın?

 

ALGI ve DALGA OPERASYONLARI

Toplumun gerçekleri görmemesi, daha doğrusu "bakar kör olması" için ne gerekiyorsa yapılıyor.

Ben diyeyim "algı", siz söyleyin "dalga" operasyonları ile aklını kullanamayıp anlamaması için.

Her türlü göz boyama ve uyutma araçları kullanılarak etraf adeta toz-duman haline getiriliyor.

Aydınlıklar karanlıklara salınıyor.

Kıssadan hisse:

Kurda; "Ne zaman daha soğuk" diye sormuşlar; "güneş doğduğu zaman" demiş.


ÖLÜMDEN ÖTESİ VAR MI?

Var olmasına var amma; bunu hesaba katanların sayısı çığ gibi azalıyor!

Hele hele de bir yandan; “Allah, din, iman” diye zikir üstüne zikir eyleyip de, öte yandan zikrin tersini yapanların katkıları ile!


GÂH GÂH…

Bizimkisi Nesimi’den esinlendiğimiz gibi:

"Gâh giderim medreseye hu çekerim Hak için,

Gâh giderim meyhaneye, demlenirim aşk için."


AZİZ SANCAR’DAN…

Ne çok gezen bilir, ne de çok okuyan.

En çok cahil bilir. O her şeyi bilir!

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap