SON DAKİKA
SON DAKİKA


Gerçek toplumcu Hilmi Güler
21.10.2020
Türkiye’nin değil, dünyanın en çok fındık alanına ve dolayısıyla üretimine sahip şehri Ordu’yu, layık olduğu seviyeye çıkarmada Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Hilmi Güler’i, gerçek manada toplumculuk sergilediği için kutlamak yetmez, örnek almak lazım.

Hele hele, fındık gibi Türkiye’nin dünyadaki tek markası olan bir üründe miras yoluyla meydana gelen arazi bölünmelerinin yarattığı olumsuz ve verimsiz tabloyu ortadan kaldırmak için gösterdiği çabaları da görünce “İşte toplumcu, toplulaştırıcı zihniyeti ile gerçek manada toplulaştıran bir yönetici” diye tarif de yapmak, bir hakkın teslimi demektir.
Fındıkta yaptığı çalışmalara devletin bile başaramadığı toplulaştırma konusunda Perşembe ilçesini pilot seçerek ilk etapta bin dönümlük bir alana sahip olanları zihniyette bir araya getirerek, büyük bir başarıya imza atan Sayın Güler için ben çıkarda fındık için “ayinesi işidir” dersem o bile yetmez! Hele hele yıllardan beri fındık konusunda sadece fiyat lafı edip de, asıl sorunlardan dem vurmayanlar aklıma gelince!

TEK SEÇENİN  OLDUĞU SEÇİMLER

Önce özelde iktidar sahibi olanları söz konusu ediyor gibi görünse de Türk tipi siyasette muhalefeti de içine alan “sözde seçme ve seçilme” garabeti ile ilgili basında sıkça yer alan bir haberin kısaltılmışını bir cümle paylaşalım:
“Parti kongresinde iki aday çıkınca genel merkez kongreyi iptal etti.”
Sonra garabete bakalım mı?
Bakalım ve de kendimizi de kandırmayalım.
Birincisi demek ki ortada seçim yok. Sadece “lâf olsun, oylar atılsın” hesabıyla ortaya konan bir sandık var. Bir de o sandıktan çıkacak olanı tek bir kişinin seçtiği. Diğerlerinin de seçer gibi gözüktüğü!
Nasıl tam bir temeli seçmek ve seçilmek olan demokrasinin tam bir komedisi değil mi?
Böyle seçme ve seçilmeye hakiki demokrasinin neresinde yer buluyorlar? Gerçekten ilginç!
Onun içindir; 40 yıldır içine düşürüldüğü “lider sultası” ile sözde haline dönüştürülen Türk Tipi Demokrasi benzetmesi yapmamız.
Hadi siyasi partiler, siyasi hesap sahipleri böyle yapıyor!
Ama, kamu denilen bütün ve doğru denilen gerçek adına görev icra etmekle yükümlü basın da bu garabetten “seçim olarak” nasıl söz ediyor?
İşte, onu anlamakta güçlük çekiyorum!

BÖYLE MÜSLÜMANLIK!

Eski Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, herkesin kendince bildiği ama çokların Allah’tan sakladığı (!) çıplak gerçeği bir kere daha “anlayana sivrisinek saz” hasebi ile iki cümlede zikreyledi:
“Yaşadığımız dinin Müslümanlıkla ilgisi yok. Müslümanlar şeyh ve siyasi liderlerine tapan putperest oldular.”
Binlerce delili bulunan bu gerçek için “artık fazla söze gerek yok” demek gerekmiyor mu?

TÜKÜRMEMEK İÇİN!

Bir gün “kötü”, diğer gün “iyi” denilene alkış tutmayı, dün “küfür eylediğine” sonraki gün “methiyeler düzmeyi” tercih ve yaşam biçimi haline getirmiş komşusu yolda Nasreddin Hoca ile karşılaşmış.
Ama Hoca kafasını çevirip yüzüne hiç bakmayınca; “Neden yüzüme bakmıyorsun?” diye söylenmiş.
Hoca; “Tükürmemek için” cevabını vermiş!

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap