Nihayetinde yaklaşık 20 yıl çaba göstererek (2002-2021) fındıkta gerçek, kalıcı ve sürdürülebilir kazancın verim ve kaliteyi arttırarak üretim ile olabileceğini hemen hemen herkese kabul ettirebildik!

“Ettirebildik” diyorum!

Çünkü devletin bile 2000’li yılların başında fındık üretim alanlarını azaltmak için, bahçelerini sökenlere dönüm başına teşvik parası vermeyi taahhüt ettiği yıllarda danışmanlık yaptığım Trabzon Ticaret Borsası meclisi ve yönetimi ile “Daha çok üretip, daha çok satmalıyız. Bunun için de verim ve kaliteyi arttırmalıyız” hesabı ve hedefi ile köylerde imece toplantıları düzenleyip, üreticilerle buluşuyorlardı.

“Kaliteli Fındık Projesi” adı ile başlayan bu çalışmalar 2013’de Tarım ve Orman Bakanlığı Trabzon İl Müdürlüğü’nden de katkı görerek, “Fındıkta Verim ve Kaliteyi Arttırma Projesi” ile Örnek Bahçeler (63 adet) kurmaya kadar vardı. Bu da gerçeği hemen hemen herkesin kabul ederek, harekete geçmesine, bazı bahçelerde hedef tutturulamasa da ön ayak oldu.

Bugün görüyoruz ki, Ziraat Odaları’ndan ve Türk fındığının en büyük alıcısı Ferrero den tutunda, kamu kuruluşları ile özel firmalara kadar sektörle ilgili herkesim artık verim ve kalite için çaba gösteriyor.

Ne diyelim?

Eksikliğin neresinden dönülürse kârdır! Ellerine, kollarına, çabalarını sağlık!

Ama yine bazılarının, özellikle sadece fiyatı baz aldıkları için, anlamada ve anlatma da eksik kaldıkları bir doğru daha var!

Oda, fındığın üretiminden tüketimine kadar bir bütün kabul ederek, hesabı-kitabı yapmak ve ona göre “ağzından çıkanı aklın duyacak” şekilde kelâm eylemek!

Hele hele, kamu denilen tüm hal adına millete vekil olmuş iseniz!

Geçmişte çok yazdığım “Batı da ki üreticinin fındığı doğudakinden bir kat daha fazla kazandırıyor. Onun için fındık Doğu da 1 lira ise Batı da 2 lira” satırlarını bir kere daha “Anlayana sivrisinek saz” diye hatırlatıp, buraya şimdilik virgül koyalım!

3 AŞAĞI-5 YUKARI DİYECEKTİM AMA…

Virgülden sonra da fiyat üzerinden devam edelim.

40 yıldır fındığı üretiminden tüketimine kadar bir bütün kabul ederek, hani derler ya “ıcığını-cıcığını çıkarıncaya kadar” diye…

Hah işte, öyle o kadar araştırır, inceler, yazar dururum!

Sözün uçtuğunu, yazının ise kaldığını çok iyi tecrübe edindiğimden delil olsun diye yazdıklarımın hepsini de saklarım.

Sadece benim mi?

Kimin ağzından ne zaman, nerede fındığın kelimesi dahi çıkmış ise, onları da kapsayacak şekilde hepsini…

Ama fındığın en az yazdığım hali ise ileriye, geleceğe matuf fiyatı olmuştur.

“Muhtemel” diyerek fiyat ile yazdıklarımda da hep; “3 aşağı 5 yukarı” ben diyeyim "ibaresi", siz söyleyin “opsiyonu” olmuştur.

Uzatmayalım!

2021 fındığı için de TM0’nun muhtemelen 20 Temmuz’da başlayacak Kurban Bayramı’ndan önce açıklayacağı fiyatın yine “3 aşağı, 5 yukarı” hesabıyla 25 TL civarında olacağı tahminimi 2 hafta öncesinden bugüne bırakmıştım.

Ama baktım ki TBMM’de gönüllü oluşturulan Fındık Komisyonu Başkanı da olan AK Parti Giresun Milletvekili Cemal Öztürk 30, CHP Milletvekili Necati Tığlı 35 TL’den söz ediyor, olur ya hesap-kitap bilmedikleri için 40-45 liraya kadar çıkabilecekler de sıra bekliyorlar ise!

Bu durumda benim “3-5” hesabı tutmayacağı için fiyattan dem vurmayı kenara koydum!