SON DAKİKA
SON DAKİKA


Fındığa Dalınca!
27.06.2021

Bu yıl fındığın bahçesinden biraz uzaklaşıp, piyasasına fazla daldık galiba!
Baksanıza önce 800 bin ton rekolte ile 25 TL’lik fiyatı, “3 aşağı 5 yukarı” şekliyle zikir eyledik diye daha çok aşağıdakilerden eleştiri aldık. Sonra da, TMO’nun fiyatının yine, 3-5 hesabı ile 27 TL olma ihtimalinin yüksek olduğundan dem vurunca bu kez de yukarıdakiler kızdı!
Demek istediğim odur ki, Ne İsa’ya, Ne Musa’ya yaranamadık!
Zaten yaranmam da gerekmiyor.
Çünkü bize “Hz. Muhammed Mustafa yetiyor.”
Tıpkı söz konusu Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Milleti olunca, bir başka Mustafa’nın, “Mustafa Kemal Atatürk’ün yetmesi gibi.”
*
Neyse, biz bugünde fındığın bahçesinden tutunda çiğnendiği ağıza kadar olan kısmına bir kere daha dalıp, Ali Göreci’nin kitabından okuduğumuz
“Havalar kararıyor, Yine yağmur yağacak.
Fındık harmanlarımız,
Bu yıl kışa kalacak” manisi ile fındıkta felaket tellallarına müjdeli bir mesaj (!) gönderdikten sonra, önümüzdeki günlerde bu işe biraz ara verelim!
*
Önceki gün, fındığı hava şartlarına emanet edenlerle “anlayana sivrisinek saz” hesabıyla hasbıhal edince, “Maliyeti unuttunuz” diye mesaj atanlar oldu!
Bunun üzerine; “Bir kilo fındığın maliyeti kaç liradır?” diye düşünürken, “22.5 TL’dir” diye her zaman olduğu gibi medyaya verilmiş bir demeçteki rakamı görünce biraz rahatladım!
Ama “Pandemi etkisiyle üreticilerimiz bahçelerine kendileri girdi, çalıştılar, emek verdiler. Maliyette tasarruf ettiler” şeklinde yapılmış bir açıklama da aklıma gelince; “Biri ne diyor? Öteki hangi havadan dem vuruyor? Bunlar maliyet hesabını nasıl yapıyorlar?” diye kendime sormadım değil!
*
Sonra “ortada fol yok yumurta yok” iken iki de bir “çocuk işçiliği”nden, Avrupalının yer iken bunlar akıllarına geldiğinde fındıktan uzaklaşlaşmalarından vurulan kemaneyi önüme koydular. “Fındıkta çocuk işçiliğinin yok denecek kadar az” olduğunu, onun da birkaç yere Güneydoğu’dan ailece gelenler arasında bulunduğunu net olarak söylüyor, “Mesela Trabzon’da hiç yok. Aynı şekilde Giresun’da, Samsun’da, hemen hemen her yerde aynı” diye ilave ediyorum. Bakıyorum ki yine anlayan yok! Oysa bu konuda aynı zamanda “Fındık değil, oyun bahçesine” sloganı ile proje uygulamış, araştırma da yapmış birisiyim. Haaa, bahçede fındık toplayan ana, baba, abla, ağabeyin, “Çocuğum, kardeşim, kızanım bana bir bardak su getir” diye çığırmasına gelen karşılık çocuk işçiliği kabul ediliyor ise ona bir şey diyemem!
Bunun fındık bahçesindeki çocuk işçiliği ile uzaktan yakından ilgisi yok. Bizim aile yapımız, yardımlaşmamız ve imece ile bağlantısı çok.
Bu iş bana fındık söz konusu olduğunda, “öküzün altında buzağı aramak “ gibi geliyor ya; neyse…
*
Bir de bu yıl için 700 bin ton rekolte açıklayan TÜİK’e saldırılması var!
Saldırılmasına sözüm yok!
Ama, TÜİK geçtiğimiz yıllarda masa başında oturarak (!) açıkladığı rekolte tahminleri genelde “çok düşük” çıkıyordu. Ancak bu kez saldırısına maruz birilerinin “Çok açıkladın” saldırısına maruz kaldı! Eee, bahçeye dalmadan tahmin yaparsan öyle veya böyle bu hale düşersin!

*
Bugünkü bohçayı da, fındıkta sürekli fiyattan söz edenlerin, sadece ve sadece üreticinin değil, “bazı spekülatörler ile stokçuların da değirmenine su taşıma” amaçlı olduğunu bir kere daha yineleyerek bağlayalım.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap