SON DAKİKA
SON DAKİKA


DSİ, önce kendini ıslah etsin!
20.10.2021

Önce “ıslah” kelimesinin anlamını doğru bilelim ki, kelimeyi de isabetli kullanmış oluruz! Yoksa doğruları uygun kelimelerle ifade etmediğimiz için yanlış tartı ile doğru satış yapmaya çalışan tüccarlara benzeriz! Türk Dil Kurumu’nun sözlüğünde “ıslah”ın anlamı aynen şöyle: “Düzeltme, iyileştirme. Daha iyi bir duruma getirmek.” Sonra gelelim kısa adı DSİ olan “Devlet Su işleri” nin ıslahtan ne anladığına?  Ve özellikle akarsular, derelerde yaptıklarına! DSİ’nin yaptığı, nehirlerin, derelerin ezelden beri aktığı güzergâhları daraltmaktan başka bir şey değildir. Yani 100-200, hatta daha geniş yatakları yer yer 20-25, hatta 10 metreye kadar düşürmektir. Trabzon-Değirmendere de de olduğu gibi… Daha doğrusu; “Ey akarsu sen binlerce yıldır buralarda fazla yerleri işgal ederek akıp gitmişsin.

Artık benim sana ayırdığım genişlikteki kadar yatak kullanacaksın” diyerek, kepçeyi vuruyor, duvarı kuruyor! Tek kelime ile dünya kurulduğundan beri akıp giden suya bir anlamda meydan okuyor! Sonuç! Geçmişten günümüze sonuç ortada değil mi? Daha dün Kastamonu’da, Bartın’da yaşanmadı mı? Giresun’da, Rize’de, Trabzon’da nehirler dereler, “Beni daraltma. Buralara sıkıştırma” diyerek, sel gibi akıp, yıkıp geçmedi mi? Aslında hiç uzatmaya, evelemeye ve de gevelemeye gerek yok! Tablo ortada! DSİ’nin yaptıklarına isyan eden akarsuların can alarak verdikleri karşılıklar da… Ama bir kıssa ile değilse de, “varın gidin bakın. Gözünüzle görün” diyerek kısa ile bitirelim. Değirmendere’nin denize döküldüğü yerden yukarıya doğru gidin. Suyun 100 metreye yakın genişlikten de aktığını görürsünüz, ıslah edilerek (!) 10-20 metreye sıkıştırılmış yerden de, köprülerin altından da… Dönelim en başa, yani DSİ’nin kendini ıslah eylemesine! Sorarım size, önce derelerin mi, yoksa yanlış zihniyet ve uygulamalarla tabiatın dengesini bozarak hesabı yanlış yapanların mı ıslah olması lazım! Cevabı size bırakıyorum...

ÜST GEÇİTLERE UZATMAYIN!

Kısa ve öz: Trabzon’da kara veya ara yollardaki üst geçitlere, her ne amaçla olursa olsun asılan pankartlar ya düşerek, ya da sürücünün bunları okumaya kalkması ile dikkat dağılımına, dolayısı ile kazalara sebebiyet veriyor. Ayrıca buralara pankart ve afişlerin asılması da yasaktır. Başta karayolları olmak üzere yetkilileri yasağı acı vakalar yaşamadan uygulamaya davet ediyoruz.

LİYAKATIN YERİNİ SADAKAT ALIR İSE…

Hiç uzatmadan Kitap’ın tam ortasına bakıp, Nisâ Suresi 58’inci Ayet’i hatırlatalım: “Allah size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletten ayrılmamanızı emreder.” Ondan sonra da başta adliye saraylarındaki hakimler ile yeşil sahalardaki hakemler olmak üzere, yargı, yasama ve yürütme adına bu ülkedeki yetki ve etki sahiplerinin söz konusu ayete gerektiği kadar riayet edip etmediklerine karar verelim!

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap