SON DAKİKA
SON DAKİKA


Cemal Enginyurt, Fındıktan Değil…
24.07.2020

Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt’un MHP yönetimi tarafından ihraç istemiyle Disiplin Kurulu’na sevk edilmesinin gerekçesini sakın ola ki, fındık piyasası ile Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli için sarfı nazar eylediği sözler sanmayın.

Onlar, “fındık kabuğunu doldurmayan” şeyler!

Çünkü Cemal Enginyurt, öyle veya böyle, kabul eder ya da etmezsiniz sahip olduğu felsefeden pek taviz vermeyen bir kişilik sahibidir.

Bu da, başta FETÖ ve PKK gibi hassas konular olmak üzere yanlışı yapanın CHP ve HDP olup olmamasını bırakın, Cumhur şemsiyesinde iktidar ve ittifak ortağı olan AK Parti bile olsa Sayın Enginyurt, evirmeden kıvırmadan çıkıp açık açık tenkit etmiş, yanlışı kim yapmış ise söylemekten imtina etmemiştir.

Dahası hiçbir zaman tam biatçı olmamıştır. Ancak, bundan memnun olmayan da çok olmuştur. Başta MHP yönetimi olmak üzere!

Onun için, fındıkta işin şekli şemali biraz değişiktir.

Ama bir hakkın haklıya teslimi düsturundan hareket edecek olursak, Cemal Enginyurt’un üzerine parmak bastığı bazı konular, çoklarının gözünü kapatıp, kulağını tıkayıp bir kenara ittikleri Türkiye gerçekleridir.

İşte disipline gönderen rahatsızlıklar (!) da bana göre bunlardır.

CEVAP SAMSUN’DAN GELDİ!

Önce stoktan kazanmak için; “500 bin ton yeterlidir” saydılar!

Sonra; TÜİK’in 600, INC’nin 620 bin tonluk masa başından yapılan ön tespitini yerden yere vurup, “Doğrusu Tarım ve Orman Bakanlığınınki olacaktır. Bekleyin” dediler.

Tarım Bakanı da; “665 bin ton” dedi diye eleştirileri had safhaya çıkardılar.

Öylesine “rekolteyi fazla açıkladınız” diye yerden yere vurmalar yaptılar ki, aynı çatı altındaki arkadaşlarını bile töhmet altında bırakıp, adeta sahtekârlıkla itham ettiler.

Adamlar da dayanamadılar!

Samsun Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Tütüncü; “Bizde fındık bol” dedi.

Terme Ziraat Odası Başkanı Ferda Aygün ile Ayvacık Ziraat Odası Başkanı Erdal Avcı daha sert tepki göstererek; “Altında imzamız bulunan rekolte tespit komisyonu raporuna sahte denilmesini de komisyon üyelerine değil Samsunlu çiftçilerimize hakaret edilmiş sayıyoruz” şeklinde ifade bile kullandılar.

Dediler de ne oldu? Karalama yapanlar; yağmur yağıyor saydılar!

HUŞU İÇİNDE NAMAZA DEVAM!

Her ne kadar önceki gün, “daha tafsilatlı yazacağız” dediysek de, görünen o ki yine kısa kesmek zorunda kalacağız!

Onun için, sadece Allah ile kul arasındaki aracısız ibadet olan secdede namaza yönelenler Cenab-ı Allah’ın Bakara suresi 238’inci ayette; “Allah’ın huzurunda tam huşu ve hudû ile durun” buyurduğunu bilirler. Ya da bilmeleri lazım!

Abdullah Bin Ömer’in de; “Sahabe-i Kiram, namaz için ayağa kalktıklarında başka hiçbir şeyle ilgilenmezler, bütün varlıklarıyla kendilerini namaza verirlerdi. Gözlerini secde yerine dikerler ve Allah'ın kendilerine baktığını kabul ederlerdi" diye yaptığı tarifin ne anlama geldiğini de kavrarlar.

Bu vesile ile anlatmak istediğim odur ki, namazı namaz gibi, yani Allah için kılmak gerek.

Secdeye dönüldüğü zaman olabildiği kadar dünyadan soyutlanarak, hiçbir şey düşünmemeye çalışarak, etrafa da göz gezdirmeyerek!

Güncel olsun diye ifade ediyorum; Ayasofya’da çarşaflarla gizlenmiş ikonların altında olduğunu düşünmeyerek, duvarlara göz atmayarak, dahası yabancı bir mabette olduğunu hissetmeyerek!

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap