450 bin çay bardağı

457 bin kahvehane...

Çay bahçesi, dernek lokali, kafeterya, nargile salonu derken 600 bini aşkın evin dışında çayın içildiği yer...

Bunlar da korona nedeniyle kapatıldı. Kimine göre, yakın plan haşır neşir olunmasının önüne geçilmesi, kimine göre de hijyen koşullarına uygun yıkanmadan tekrar tekrar servis edilen ince belli bardaklar...

Her şartta alınan karar doğrudur.

Ama onun öncesinde de söz konusu bardak da, fincanda çay olduğunda sıkıntı yok mu idi?

Vardı! Hem de bal gibi vardı!

O da ne idi? Bu yerlerin önemli bölümündeki demlemede kullanılan çayın taklit tağşiş, ya da yurt dışından kaçak yolla sokulan şekli ile sağlığa zararlı olması.

Aslında “5 dakikada tavşan kanı” denilerek demlenen çayın katkı maddeleri kullanılarak imal edildiğini onlarca, yüzlerce kez yazmıştık.

Ama kimse bizi kaale almadı, buralarda kullanılan çayları kontrol eylemedi. Neyse ki imdada korona yetişti. İnşallah koronadan kurtulduğumuzda buraları yine eski haline döndürülmez!

TÜRKİYE’DE İLK DEFA...

3-4 gündür adı kalsın da ben “bir mevkute” deyivereyim, onları okuyorum. Bakıyorum, didik didik ediyorum. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın aldığı son kararlar ve başkanın yaptığı doğru açıklamalar, televizyonlarda da “Türkiye’de ilk defa” denilerek verilen camilerin, hastalık tehlikesi nedeni ile cemaat şekli ile ve Cuma namazına kapatılmasını nasıl yorumluyorlar merak ediyorum!

Neden mi?

Geçmişte yaşanan doğal afetleri ve ille de depremi meydana geldikleri zaman neye yormuşlardı? Nasıl yorumlamışlardı? Onlar aklıma geldi de onun için!

Eeee, boşuna; “Allah’ın sopası yok ki

gökten indirsin” diye boşuna denmiyor ki!

Gerçi dense de ne olacak ki?

İşi gücü şaşmak olan beşer anlamadıktan sonra!

KISSADAN HİSSE ALMAK İÇİN...

Birincisi:

Rus çariçesi İkinci Katharina, hükümeti ile arasındaki ilişkileri şöyle özetlerdi:

-“Bakanlarımın görüşlerine, benim gibi düşünürlerse katılırım.”

İkincisi: Abraham Lincoln, rakibi politikacı hakkında şöyle konuşuyor:

-“Bu kadar büyük lafları, bu kadar küçük düşüncelere tıkıştırabilen bir adama daha rastlamadım.”