Şu
sıralar Trabzon-Arsin’de ikamet edip, sabah bölümünde kısa bir yürüyüş ve
ardından da balıkçı dostlarımla sohbetin belini kırarak güne başlıyorum.
“Ekmeğini taştan
çıkarsalar daha kolay olurdu” denebilecek zorluklarla Karadeniz’in
sularında gezinen balıkçı dostlarımın belli gerçekten kırık!
Yeni
yapılan barınaktaki ben diyeyim “hızar”,
siz söyleyin “çıkar” kavgası yeniden
düzenlenen eski mekandaki balıkçıları öylesine olumsuz etkilemiş ki, şarkıdan
kediye çıkarıp, “Bir kulübem bile yok”
söyler hale gelmişler.
Devlet-i
Ali’ye adına yetkili ve etkili olanlarda gözlerini kapamış, kulaklarını tıkamış
ortalıkta geziniyorlar.
Adeta,
sayıları 10’u geçmeyen ve ekmeğini tamamen balıkçılıktan kazanan insanlara, “Barınak size lüks, zevk-ü safa yapacaklara
gerekli” dercesine!
Ayıptır,
günahtır, dahası suçtur!
Yapın
şu kulübeleri eski barınakta ve hakkı olanlara teslim edin.
Kimin
hak edip etmediğini tespit edebilecek beceriyi tarafsızca yapamıyor, ya da
korkuyor iseniz, kamu adına görev yapmanın sorumluluğu ile ben size 10
balıkçının listesini hemen vereceğim. Altına da imzamı atacağım.
Hat
da barınakları yapmayı beceremiyor iseniz, onlar için de formül bulacağım!
Bu
dostça bir çağrı, taahhüttür!
Amma,
bu çağrıya kulak asmaz iseniz, hani
yanlış yerde salatalık sattığı için ilginç bir cezaya çarptırılan adam gülmeye
başladığında, "neden?"
sorusuna, “Arkadan karpuzcu geliyor”
cevabını vermesi var ya!
İşte
sırada benzeri tür yazılar var!
DEĞİŞEN HAKİKÂT…
Ben
diyeyim “son aylarda”, siz söyleyin “son zamanlarda”, aynı konular adeta “Yiyin efendiler yiyin” denilircesine,
aynı tas ile halkın önüne aynı kazanda kaynatılıp kaynatılıp konuluyor!
Kazan
aynı kazan, tas aynı tas ama, görünen hakikati birileri “akşamdan sabaha”
değiştirip değiştirip duruyorlar.
Ne
hazindir ki, Allah’ın “insan” diye
yaratıp, “akıl” ile donatıp, “kul” hanesine kayıt eyleyip, kullansın
diye “irade” verdikleri de o birilerinin
değişim rüzgârına kapılmış gidiyor, savruluyorlar!
Adeta
kurşun atsan yetişemezcesine!
Necip
Fazıl’ın yıllar öncesinde işaret ettiği gibi:
“Hakikat değişiyor
daha bitmeden cümle,
Koşuyorum yetişmek
için bütün gücümle!”
KINA KINA DUR!
Yapılan araştırmalar, dünyada en fazla kınama yapan
ülkenin Türkiye olduğunu ortaya koymuş.
Ancak bu kınamaların bir karşılığının, yaptırımının
olup-olmadığı henüz tespit edilememiş!