SON DAKİKA
SON DAKİKA


15 Temmuz’un 2 gün ardından
16.07.2021

15 Temmuz 2016’nın üzerinden tam 5 yıl geçti.

Bırakın 1-2 ayı, nerede ise 2-3 yıl geçtikten sonra bile teşhisi sağlıklı koyup doğru lâf edemeyenler olmadı mı? Hatta “yedikleri kaba pislememek” için de olsa halâ kıvıran, eveleyen geveleyenler halâ yok mu?

O kadar çok ki! Hele hele birlikte peşrev çekerken, şimdi güreşmeye merak salacak kadar! Oysa 15 Temmuz’un hemen ardından, birileri “ne olur olmaz” diyerek her iki mevzi için sipere yatarken biz 17 Temmuz’da bu sütunlara “Tek Çözüm Milletin Hür İradesi” başlığı atıp, “söz uçar yazı kalır” diyerek kaleme aldığımız yazıda şunları kayıta geçirmişiz:

*

“Millet iradesi” denilen olgunun ne denli güçlü olması bu olayda bir kere daha kendini göstermiştir.

Külli irade sahibi Allah’ın yaratıp, donattığı cüzi irade sahibi insanların, akıl denilen gerçek ile kendilerini bilgi ile bezemelerinin bu iradenin temelindeki olmaz ise olmaz olduğu bir kere daha kendini ortaya koymuştur.

Allah adına kullanması gereken iradesini dini, siyasi, ekonomik veya sosyal çıkar hesabı için birilerinin emrine tahsis etmenin ne denli yanlış olduğu, nelere sebep olabileceği bir kere daha gözler önüne serilmiştir.

Onun için, siz siz olun hangi şekilde, hangi amaçla olursa olsun iradenizi Allah’tan başkasına emanet etmeyin.

*

Sonuç itibariyle “Her şerde bir hayır vardır” diyerek, Türk Milleti olarak bir zamanlar Özel Harekatçı oldukları için darmadağın ve derdest edilenlerin benzeri şekilde geçtiğimiz yıllarda kurulan kurulan Özel Kuvvetler Komutanlığı’na bağlı kuvvetlerin de azami gayreti ile önlenen darbe teşebbüsü dileriz gerçek anlamda “son” olur.

Ben; gerçek manada demokrasi içinde böylesine menfur hareketlerin bir daha tekrarlanmamak üzere sonlanmasının milletin iradesini hiçbir yere ve hiçbir kimseye vermeden, emanet etmeden hür bir şekilde kullanması ile mümkün olacağına inananlardanım.

Yoksa ona-buna, şıha-şeyhe, aliye-veliye ihale edilerek, Allah yerine kula teslim edilen irade ile varılsa varılsa böyle insanlık dışı yerlere varılır, varılıyor da…

Allah böyle yerleri görmeyi de, böylesine garabetlere varmayı da nasip etmesin, eylemesin.

 

FINDIK DA TEKERRÜR EDİLEN YANILGILAR…


“En kötü gerçek, en güzel yalandan iyidir” sözünün doğruluğunu tespit etmek için geçmişe bakmak yeterlidir.

Ama düşünmesini, görmesini ve anlamasını bilenler için. Çünkü güzel yalanın ne menem bir şey olduğu ancak böylelikle anlaşılabilir. Bundan da ders alınabilir.

Ancak bir de onca yaşanmışlığa rağmen ders almasını beceremeyip, en güzel yalanla farklı sonuç için tarihi tekerrür ettirmeye kalkanlar hiç ama hiç boş durmuyorlar.

Hem de Ziya Paşa’nın;

“Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar,

Hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi?” uyarısına rağmen.

2 cümle ile bunları ne için yazdığımızı da ifade edelim mi?

Edelim!

Birinci cümle; Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından oluşturulan Fındık Rekoltesi Tespit Komisyonu’nun 800 bin ton civarında gözüken 2021 rekoltesini (henüz açıklanmamış olmasına rağmen) 700 bin tonun altında kayıtlara geçirmiş olmalarıdır.

İkinci cümle ise; aynı ben diyeyim “hatanın”, siz söyleyin “yanılgının”, Ziya Paşa desin “tekerrürün” 2006, 2008 ve 2013’de de yapılmış olmasına rağmen, bundan ders çıkarılmaması, medet umulmasıdır.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap