25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününde, farkındalık yaratma adına birçok etkinlik yapıldı. Trabzon’da en renkli ve en çok ses getiren etkinliklerden biri de; Akyazı’dan Meydan’a “Kadın Konvoyuna” temasıyla gerçekleştirilen Keşanlı Kadınlar Direksiyonda-5 etkinliğiydi…

     Kadınların hak arayışı içinde olmaları çok üzücü bir durum. Erkek egemen bir toplumda, Kadınlarımız bilinçli olarak değersizleştiriliyor. Bu sebeple kadınlar, sürekli kendini ispatlama, toplumda yer edinme, aklanma ve bunun yanında yaşama tutunup, yaşamın her alanına katkı sağlama çabası içindeler.

     Toplumumuzda kadınlara, kadın-erkek ayrımcılığından önce, insan olarak bakılmalıdır. Kadın her şeyden önce insandır. Ama maalesef her yerde her türlü baskılara, şiddete, küfürlere, tacize, iftiraya, aşağılanmaya...vb maruz kalan yine kadınlardır!

     Durup düşündüğünüz zaman gerçekten vahim bir durum var ortada… Hiç erkek haklarının savunulmak zorunda kalındığı özel bir gün yok. İlk anda aklımıza gelen, hak aranan özel günlere bakalım;

Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü

Dünya Kadınlar Günü

Dünya Çocuk Günü (Ekimin ilk pazartesi)

Dünya Çocuk Hakları Günü (20 Kasım)

Kız Çocukları Günü

Hayvanları Koruma Günü (Hayvanlar da nasibini almış…)

Dünya Çevre Günü (Tabiat da nasibini almış…)

Dünya İnsan Hakları Günü! (Bu hepsinden ilginç, insan insana karşı hakkını savunuyor..!)

Mahvedilen her şeyin telafisi için bir gün verilmiş. Yıl içinde belirlenen birer günde, haklarını elde etmeye çalışmak insanlık adına çok üzücü…

     Kadınların dünyada ve ülkemizde bunca hak arayışlarına baktığımız zaman demek ki; kadının cismi var ismi yok yani Kadının adı yok... Halbuki uğruna savaşlar verilen kadınlar, dünyayı şekillendiren kadınlar, hayatı biçimlendiren Kadınlar, baştacı yapılan Kadınlar!

     Ama madalyonun diğer yüzünü çevirip baktığımızda; Erkeklerlerin, kendi düzenlerini kurup koruyabilmek için;  ne yazık ki toplum düzenindeki yaşantıları, giyim kuşamı üzerinden malzeme yapılarak, erkeklerin makam mevki ve güç elde etmek için kullandıkları yine kadınlar...

     Kadınlar, dönüp kendi özeleştirilerini de yapmalılar. Kadınların çoğu zaman birlik olamama, olsalar bile azınlıkta kalmalarının sebebi; kişisel çıkarları söz konusu olduğunda, kendilerinden başka hiçbir kadını ön plana çıkarmayalım çabası içinde olmaları, hemcinslerini engelleyen veya hemcinsleri tarafından engellenen konumda olmalarıdır.

     Kadınlardan; bir kesim feminizmi överken, bir kesimde feminizmi yeren açıklamalar yapmaktadır. Belli bir kesimde, bazı toplumsal ve dini değerleri kullanarak, makam mevki elde etmek için uğraşır. Oysa kadınlar, birlik beraberlik içinde hareket etseler çok daha güçlü olacaklardır.

     Kadın güçlüyse toplumda güçlüdür. Kadına saygı Türk’ün töresindendir. Binlerce yıllık Türk tarihinde kadınlar her zaman, çok değerlidir. Türk töresinde kadın, erkeğin yanında ve eşit haklarla yer almıştır. “Kadın erkekle birlikte, dünya yaşamının ortağıdır.” Kadın varoluş sebebi, yeniden diriliştir.

     Her zaman söylediğim gibi; Kadınlar Toplumun Mimarlarıdır, en önemli yapıtaşıdır. Kadın Annedir, Kadın Kızkardeştir, Kadın Eştir, Kadın Evlattır. Bir toplumun gelişmesi, değişmesi ve aile yapısının oluşması tamamen kadına bağlıdır. Geleceğimizi şekillendiren, Her şeyin en güzeline layık olan tüm kadınların bir gün değil her gün insanca değer görmeleri dileğiyle...

Haftanın sözü: “Kadın Kadının Kurdu Değil, Kadın Kadının Yurdu Olmalıdır.”