Normalleşme tedbirleri başlatıldı ama sanırım yanlış algılanmış, “Anormalleşme Süreci” gibiydi. Sokaklar, caddeler, çarşılar eski normal günleri aratmadı, hatta eskisinden kalabalıktı. Sosyal mesafe yok, maske yok veya çenede duruyor. Özellikle yetişkinler yeni bir moda başlattı, çenede maske modası! Virüs çeneden bulaşmıyor arkadaşlar, ağzı, burnu, nefes yollarını kapatması gerekiyor. Çenede tutacaksanız o maskeyi takmayın.

Aileler çocuklarıyla sokaklara, parklara, sahillere akın etti. Çocuklar, özellikle Gençler sanki Bayram günü veya özel bir şenlik gibi, 3 gündür Maskesiz, Tedbirsiz, Sosyal mesafeye uymadan gece gündüz sokaklarda, sahillerde, tatil modundalar. Herhangi bir denetim de yok, sokaklarda kimse onları uyarmıyor, aileleri de uyarmıyor. Madem hepsi dışarılarda tedbirsiz bir şekilde dolaşıyorlar, Okullar açılsaydı! Bu yaşanan görüntüler herkesi tedirgin etti. Gerçekten bu süreç şaka değildi. Özellikle son iki aydır herkes, tüm dünya sıkıntılı bir süreç yaşadı. Durumun vehameti, bulaşıcı, küresel bir salgın olduğu, tedbirli ve dikkatli davranmanın önemi anlatıldı. Sağlık Bakanlığı, Bilim Adamları, Profesörler, medya aracılığıyla, kamu spotları, yapılan yayınlar ve bilgilendirmelerle, ‪insanlara ne kadar anlatırsa anlatsın, sanırım herkes anlamak istediği kadar anlıyor.

Bu kadar tedbirler alındı, bazı düşüncesiz tedbir kurallarına uymayan Kişiler yüzünden herşey boşa gidecek‪. Yetkililer bir ay öncesine dönülebilir uyarısı yapıyor. Çok başarılı bir süreç yürüten Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca, dün açıklamasında çok güzel bir tespit yaptı; “Salgın hastalıklar fırsat tutkunudur. Bu fırsatı tanırsak bir ay öncesine dönmek ihtimal dahilindedir. Örnek olduğumuz dünyaya bu kez ders olabiliriz.” ‪Bu nedenle, tedbirlere nasıl hızlı uyum sağlamışsak, aynı kararlılıkla yeni hayatımıza devam edelim. 65 yaş üstüne helal olsun. Korunma tedbirlerine hemen uyum sağladılar, sabrettiler, dikkat ettiler. Sokağa çıkma izni verildiğinde çok uyumluydular. Hepsini saygıyla selamlıyorum. Toplum olarak Güya onları koruyoruz, asıl onlar toplumu koruyorlar. Normalleşme tedbirlerinde, Sokaklarda o anormal görüntüleri gördükten sonra, 65 yaş üstünün suçu ne, artık sokağa çıkma yasağı kalksın. Onlar çok daha dikkatliler.

Sokakta adamın biri maske çenesinde yürüyordu . O sırada yüzüne maskesini takmış sokağı süpüren çöpçü, Adamı uyardı. ”Arkadaşım bak ben akşama kadar sokaklardayım, maskemi takıyorum, sen niye maskeyi çenende tutuyorsun? Adam pişkin pişkin güldü gitti. Helal olsun O çöpçü arkadaşa, hem kendine, hem topluma ne kadar saygılı...Korunma tedbirleri kapsamında, salgın tehlikesi geçene kadar, bir eksiklik gördüğünde, Toplumda herkes birbirini uygun ve nazik bir dille uyarmalı.

Tedbirsiz davranan insanlar ayrıca Kul Hakkına giriyorlar. Onlar yüzünden, tedbirli kurallara uyan masum insanlar hasta olmayı, ölmeyi hak etmiyor. Bu tedbirler hem kendini korumak için hem de sevdiklerini ve başka insanları korumak içindir...İnsan bencil, inatçı olmamalı. İnsan çevresine duyarlı olmalı saygı göstermeli. İnsan olmanın, insanca yaşamanın gereklerinden biri budur.

Normalleşme eski günler gibi algılanmasın, bu bir süreçtir. Tehlike geçene kadar bir süre; ‪Sosyal mesafe, Temassızlık, Temizlik, Hijyen tedbirleri yanında, Maske ile kendini korumaya almak, hayatımızın parçası olacak. Kalabalıklara, kuyruklara dikkat etmeliyiz. Tedbire dayalı yeni hayat tarzımız “Kontrollü Sosyal Hayat” olacak. Bugün verilecek doğru mücadele gelecek nesillerimize de sağlıklı bir ülke bırakmamızda etken olacaktır. Hepinize Hayırlı Ramazanlar, Hayırlı Cumalar dilerim.