SON DAKİKA
SON DAKİKA


Yurtsever Türk Olarak Konuşuyorum…
11.10.2022

KKTC'de Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Doğuş Derya'nın, 4 Ekim'de parlamentoda yaptığı konuşma bir anda gündem oldu. Konuşmanın içeriğini bilmeden ‘Bizi önce Türkiye tanısın’ çıkışına da önyargılı bir şekilde ‘Allah Allah ne diyor bu vekil, daha ne kadar tanıyacakmışız ki’ diye de içimden geçirdim. Sonra aynı kendisinin de ifade ettiği gibi yurtsever bir Türk olarak oturdum baştan aşağı konuşmasını dinledim. Önyargımın yersiz konuşmasını ise yorumsuz bir şekilde sizlerle paylaşmaya karar verdim. Bakın neler söylemiş yurtsever vekil Derya…

“Sarayları olan ama sosyal devlet olmayan bir yer seçime giderken ne yapar biliyor musun? Savaş tehdidini artırır, bazen Suriye olur bu, bazen Yunanistan olur. Birilerini öteki ilan etmeli ki kendi seçmenini konsolide edebilsin.

Ve Kıbrıs’ta şu anda bir repertuvar. Birileri milliyetçilik yarışına girdi diye bu ülkenin evlatlarının geleceği ortadan kalkıyor. Yurtsever bir Kıbrıslı Türk olarak konuşuyorum, futbol taraftarı gibi ele almayacaksın bu konuları. İsteyen istediği yerde hamasetini yapsın.

KKTC'yi tanıyın demiş, önce kendileri tanısınlar, bu ülkenin ayrı bir devlet olduğunu, bu ülkenin kurumları olduğunu, bu ülkenin parlamentosu olduğunu lütfen kendileri tanısın önce. Çok konforludur biliyorum biat kültürü içinde buradan birilerine teşekkür etmek ve siyasi ikbalinizi ona bağlamak ama siz bu ülkenin vekilisiniz.

Kullandığı 12 tane saray varmış, herhalde 13'üncüsünü de buraya yapmak istiyor. Sarayımız idi eksik, külliyemiz idi eksik! Git Cengiz Topel hastanesine, duvarlar küflenmiştir. Hastaların kullandığı çeşmelerin ağzı paslıdır. Devlet hastanesinde çatır çatır bir sürü makine eksiği var. Bugün okul açıldı, çocuklarının kırtasiye ihtiyaçlarını gideremeyen insanlar var. Yetersiz beslenme sorunu var bu ülkede artık.

Geleceğe yürütecektiniz ya bu memleketi, 1960'lara geri döndürdünüz. Bu ülkede kendimizin ihtiyacı olan şeylere biz karar veririz. Birileri gelip bizim adımıza konuşmasın diye bu toplum yıllarca Kıbrıslı Rumlara karşı eşitlik mücadelesi verdi. 'Ben senin azınlığın değilim, ben bu ülkenin eşit kurucu ortaklarındanım' dediği için mücadele verdi.

Şimdi kimisi kredi, kimisi 'hibe' adı altında, tamamen Türkiye'de 'inşaat ya resulullah' ideolojisi üzerinden, Türkiye'de hiçbir doğal alan bırakmayan, bütün kültürel mirasın üzerinden buldozerlerle, iş makineleriyle geçen bir müteahhit zihniyetin, ülkenin kaynaklarını kemiren bir zihniyetin şantiyesi haline getirmek istiyorlar adanın kuzeyini. Burada oturup düşünmemiz lazım.”

İşte vekil Derya’nın derya gibi konuşmasından satır başları böyle. Şimdi soruyorum: Öncelik dediğimiz şey nedir? Aç olana yemek, hasta olana hastane, evsiz olana ev, işsiz olana iş midir yoksa bütün bu temel ihtiyaçları bir kenara bırakıp ‘Lale Devri’ tadında öncelik sıralamasına sonlardan bile giremeyecek hanlar, hamamlar mıdır?

Gerçekten itibardan tasarruf olmaz ama okula kuru ekmekle giden çocukların beslenme çantasından tasarruf olur.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap