Merhabalar. Gün geçtikçe korona virüsle ilgili yaşanan olumlu gelişmeler bizleri daha çok umuda sürüklüyor. Bu zor günlerin bir an önce geçmesini ve daha fazla can kaybı yaşanmamasını temenni ediyorum. Vatandaşlık görevimi yerine getirerek yine yeniden ifade etmek isterim ki lütfen ama lütfen mecbur kalmadığınız sürece dışarı çıkmayın, moralinizi yüksek, bağışıklığınızı güçlü tutun ve hijyenden ödün vermeyin.
Tüm dünya bu virüsle mücadele ederken hiç göze gelmeyen, hiç
sözü olmayan perde arkası emekçilerine değinmek isterim. Sağlık çalışanlarımızı
alkışladık, emniyet güçlerini takdir ettik, yerel dinamiklere destek olduk,
marketi, bankayı açık tutan çalışana saygı duyduk. Peki ya basın? Alkışladınız yazdık, takdir ettiniz yazdık,
destek oldunuz yazdık, saygı duydunuz yazdık. Riske rağmen tedbirlerimizi aldık,
kamuoyunu doğru ve anında bilgilendirmek adına tıpkı sağlık çalışanları gibi, tıpkı
emniyet güçleri gibi, tıpkı esnaf gibi bu ülke için çalışmaya ara vermedik.
Yeri geldi acının en güzel karesini çektik, gözyaşlarımızı içimize akıttık. Fotoğraf makinesinin kadrajından acılara, umutlara, güzelliklere, çirkinliklere, çaresizliklere, isyanlara bakarken önce yüreğimizin teline sonra deklanşöre bastık. Etten, kemikten insan olup herkes gibi duygularını yaşamak varken soğukkanlılığımızı koruduk.
İletişim fakültelerinin ilk dersinde klasik olarak ilk
olarak şu soru sorulur ‘Önce insan mısınız yoksa gazeteci mi?’ Tereddütsüz ‘İnsanım’
cevabını vermiştim. Şimdi artık tecrübeyle sabit. Haber yazarken gözyaşlarım akmasın diye tavana bakıp haberi geç teslim
edişlerim çoktur…
Psikolojimiz bozulur diye bakamadığınız fotoğrafların olay yerinde olduğumuzu, televizyon başında izlediğiniz tehlikeli olayların hemen yanı başında sizin için durduğumuzu, risklere rağmen doğru bilgi için saatlerce beklediğimizi, ‘görev kutsal haber hür’ mantığıyla her daim sahada olduğumuzu unutmayın olur mu?
Merhum Gazeteci Uğur
Mumcu’nun dillere pelesenk olmuş şu sözü ile yazımı bitirmek isterim: “Haklıdan
yana değil, güçlüden yana olanlar korkak ve kaypak olurlar. Güç merkezi
değiştikçe dönerler; fırıldak olurlar.”
Kalın sağlıcakla.